M:Şimdi sana gelelim Yaren Hanım. Sana görünmenin zamanı geldi de geçti bile. Benim olanla uğraşmak neymiş anlatalım bir sana.
Telefonunu çıkartıp "karımm" kişisine mesaj yazmaya başladı.
M:Benim çok az bir işim var karıcım. Bir saate seni almaya yan sokağa gelirim. Seni seviyorum,
Yazıp gönderdi.
Çatı katına çıkıp konağı izlemeye başladı. Yaren'i beş on dakika sonra mutfağa girerken gördü. Arka kapıdan mutfağa girdi. Yaren arkadan gelen seslere doğru dönünce Miran'ı gördü. Yüzünde arsız bir gülümseyiş peyda oldu. Bu Miranla ilk yalnız kalışlarıydı. İçinde bir heyecan yükseldi.
M:Nasılsın Yaren?
Y:i-İyiyim Miran s-sen nasılsın?
M:İyiydim.
Y:İyiydim derken.
M:İyiydim ama canım çok sıkıldı. Neden biliyor musun? Karımın kuzeni benim canımı sıkıyor. Sürekli bizimle uğraşır. Bizimle derken karımla ayrı, benimle ayrı. Beni takmış kafasına, neymiş efendim, "Miran benimdi sen bizim aramıza girdin diye karımı suçluyor" hayır sanki onu isteyen var değil mi? Karımla desen çocukluktan başlayan bir kıskançlık, bir çekemezlik var. Ruhuna işlemiş kıskançlık.
Y:Miran sen de hafıza kaybı problemi var bence. Karım karım deyip durma eski karın, hatırlatayım. Siz boşandınız. O kıymetli karın tek celsede vazgeçti senden.
M:Ne fark eder.
Y:Ne demek ne fark eder Miran? Vazgeçti senden, bıraktı seni. Nasıl bu kadar kör oluyorsun. Kullandı seni.
M:Reyyan hakkında konuşuyorsun dikkat et sözlerine. Ne fark eder derken, boşanmamız neyi değiştirir? Mesela onu sevdiğim gerçeğini, onun beni sevdiği gerçeğini, benim kadınım olduğu gerçeğini, onun erkeği olduğum gerçeğini değiştirir mi? Ya da benim son nefesime kadar onu, onunda beni seveceği gerçeğini değiştirir mi? Bizim sevdamız bütün sınavları geçti. Senin o aşk sandığın zırvalıkta yenemez. Boş hayallere kapılıp, olmayacak duaya amin deyip, canımı sıkma. Benim karıma karşı davranışlarına dikkat edeceksin. Sözlerine dikkat edeceksin. Bundan sonra Reyyan'a en ufak bir laf bile etmeyeceksin. Onun gözünden akan tek bir damla yaş için bu dünyayı yakarım bunu da unutmayacaksın. Bizden uzak duracaksın. Anladın mı?
Y:Anladım. Ama sende çok yanlış anlamışsın. Siz mutlu olamayacaksınız. Ama senin düşündüğün gibi benim değil Reyyan'ın yüzünden olacak. Sen onun için ailene sırtını döndün, her şeyi yaptın. Ama o babasına ağzını açıp ama bile demedi. Her söylediğine olur diyor. Senin o çok kıymet verdiğin evliliğiniz için hiç bir şey yapmadı. Şimdi sen söyle bakalım. Sizin aranıza giren ben miyim, yoksa çok sevgili eski karın mı?
M:Bu seni hiç ilgilendirmez, sen bizden uzak dur başka ihsan istemez.
Reyyan – Miran
Miran bir sağa bir sola gidiyordu.
M:Nerede kaldın Reyyan nerede?
İleriden Reyyan'ın geldiğini görünce üzerini düzeltmeye başladı. O anda fark etti Reyyan'ın elindeki poşeti. Reyyan gelip sarılınca kokusunu içine çekti. Elinde ki poşeti alıp arkaya koyacaktı ama Reyyan elini geri çekti.
R:Yok benim yanımda kalsın.
M:O ne ki?
R:Görürsün arabada Miran. Hadi binelim kimse görmeden.
M:Görürlerse görsünler yeter artık. Ben bu boşanma olayından sıkılmaya başladım haberin olsun. Karımın elini tutup şöyle bir çarşıya çıkamıyorum ne dertli adamım yaa.
R:Allah Allah herhalde ben her gün kocamla vakit geçiriyorum. Ayrıca hatırlatırım eğer sana kalsaydık şu anda boşanmış olacaktık. Şimdi hiç yoktan karım diyorsun sana uysak, ooo bacı kardeş olacaktık.
M:Bizim seninle bacı kardeş olmamız imkansız.
R:Niye?
M:Çünkü bir erkek bacısını böyle soluksuz bırakacak kadar, nefesini kesecek kadar öpmek istemez. Kollarına almak için fırsat kollamaz. Onu gördüğünde kalbi deli gibi çarpmaz.
Reyyan'ın yanaklarını okşadı.
M:Ne oldu kızardın sen sanki.
R:Ayhh Miran hadi arabaya binelim.
Arabaya binip yola çıktılar. Biraz ilerleyince Miran Reyyan'ın elini aldı vitesin üzerine koydu, kendi elini de üzerine.
M:Sarılamıyoruz, bari ellerimiz bir olsun.
R:Ellerimiz hiç ayrılmasın kocacım.
deyip Miran'ın ellerini öptü.
M:Ee söylemedin ne var poşette söyle bakalım.
Reyyan poşeti açtı, içindekileri çıkartmaya başladı.
R:Ne olacak? Kocasını tanıyan bir kadın olarak karnının aç olduğunu biliyorum. Sana yiyecek bir şeyler aldım. Sabah poğaça yaptım, börek yaptım. Amacım senin gönlünü almaktı. Ama senden başka herkes yedi. Bende sana getirdim, ayranda var yanında, yersin değil mi?
M:Yemez miyim? Ben senin elinden zehir olsa bile yerim güzel karım benim. Demek benim için yaptın öyle mi?
R:Öyle, dedi işveli bir şekilde.
M:Peki senden başka herkes yedi derken, kimler yedi?
R:Miran ben senin için yaptım diyorum. Bu değil de kimin yediği mi çekti dikkatini? Vallahi pes. Bende düşünüyorum ki burada, benim boğazımdan kocam olmadan bir lokma geçmiyor, kocamda benimle aynı durumdadır. Beraber yiyelim ama nerede bizde o kadar normal bir evlilik değil mi? Zaten suç bende, senin bir suçun yok ki.
M:Reyyan vallahi bir şey demedim tövbe.
R:Sen bana çok konuşuyorsun mu diyorsun?
M:Reyyan ne alakası var Allah'ını seversen. Ben öyle bir şey mi dedim?
R:Demedin ama kastettin.
M:Kastetmedim. Kastetmemde sen konuş yeter ki ben ömrümün sonuna kadar dinlerim seni.
Miran'ın yanaklarını sıkarak,
R:Oyşş bir tanecik kocam benim.
M:Hadi yedir bakalım, karnım çok aç valla.
R:Al bakalım.
Miran poğaçanın bir ısırıkta yarısını aldı.
M:Ih ıh ıh ıh. Allah'ım ben ne kadar şanslı bir adamım. Hem dünya güzeli, dünya tatlısı, dünya iyisi hem de dünyanın en becerikli kadını benim karım. Seni bana karım olarak gösteren Allah'a şükürler olsun.
R:Afiyet olsun aşkım.
M:Anlamadım aşkım mı dedin sen?
R:Diyemez miyim, kocam değil misin?
M:Ne bileyim Reyyan senden olmaz Miran, git Miran, sonra Miran sözünden başka bir şey duymadığım için duyunca da inanamıyorum valla.
R:Aman illa laf sokacaksın değil mi? İyi bundan sonra demem öyle şeyler, sende duyduklarına inanırsın bundan sonra.
M:Valla ağzımı açmadım ben. Hadi bir ısırık daha ver. Çok güzel olmuş ellerine sağlık güzelim.
Bir süre sessizce yolculuk ederler. Miran konuya nasıl gireceğini düşünüyordu.
yorumlarınız bekliyorum...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanfictionÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.