hercai 43 sonrası

43-76

R:Doğurmuyorum tabi Miran. Ben sana söyledim ama beni dinleyen kim? Daha ne kadarlık çocuk ki doğsun?

M:Niye öyle uyandırdın o zaman beni? Canın bir şey mi çekti?

R:Hayır, canımda bir şey çekmedi.

M:Uyuyuşuma sinir oldun? Horladım mı yoksa? Ben horlamam ki hiç. Ama belki yorgunsam olmuştur. Özür dilerim güzelim.

R:Hayır Miran. Sen hiç horlamazsın ki. Böyle bebek gibi uyursun genelde.

M:O zaman?

R:Miran. Yani aklına hiçbir şey gelmiyor değil mi? Doktor ne demişti bize?

M:Nereden çıktı o doktor şimdi gecenin bir yarısı? Ben sinir oldum o doktora. Onun yüzünden hiçbir şey anlayamadım ben. Değiştirdim zaten doktoru. Bu haftada yeni doktorumuza kontrole gideceğiz güzelim.

R:Keşke bana da haber verseydin Miran.

M:Verdim ya güzelim. Bu hafta bir aksilik olmazsa inşallah, bebeğimizi görmeye yeni doktorumuza gideceğiz. Evet sen neden uyandırmıştın?

R:Bebeğimiz tekme atmıştı. Onu hissetmen için uyandırayım dedim. Ama sen ortalığı birbirine kattığın için, oğlumuzun ilk tekmesini kaçırdın.

Miran yatağa Reyyan'ın yanına oturdu. Ellerini karnına koydu. Okşamaya başladı.

M:Tekme mi attı? Neden ama? Canı mı acıyor acaba?

R:Büyüsün bak ben sana nasıl tekme attıracağım? Kocam, ömrüm, sen neden böyle panik oluyorsun? Benim bilmediğim bir şey mi var?

Miran elleri hala karısının karnındayken, gözlerinden yaşlar yavaşça süzülürken cevapladı karısını.

M:Ben çok korkuyorum Reyyan. Sana, yavrumuza bir şey olacak diye çok korkuyorum. Elim ayağım titriyor. Ne yapsam az geliyor? Sanki sen üzüleceksin, sen üzülünce yavrumuza bir şey olacak gibi.

Gözlerinden firar eden yaşları Reyyan, dolmuş gözlerinin eşliğinde, parmak uçlarıyla sildi.

M:Aklım çıkıyor, bir şey olacak diye. Ya seni mutlu edemezsem?

R:Kim sen mi mutlu edemezsen?

M:Hı hı.

Reyyan yatakta biraz doğruldu. Ellerini avcunun içerisine aldı.

R:Sen beni mutlu etmesen, ben neden senden çocuk yapayım Miran?

M:Benim yüzümden.

R:Senin yüzünden mi ne alakası var Miran? Gerçi doğru biraz senin yüzünden ama neyse konumuz bu değil.

M:Ben tutturdum dört çocuk diye sen de kendini mecbur hissettin.

R:Hiçte öyle bir şey olmadı. Tamam dört çocuk çok dedim, hala bu görüşümün arkasındayım. Ama benim hep istediğim ikimizin bir parçasıydı. Her gece hayalini kurduğum buydu. Ben bunun için sana kızamam ki. Olsa olsa bu mutluluğa vesile olduğun için teşekkür ederim. Hem bende bebeğimizde çok iyiyiz. Tamam şimdi tekmesini kaçırdın. Ama eminim ki o babası için bir tane daha atar. Sadece biraz beklemen gerek. Aklına kötü şeyleri getirme Miran? Ben, bebeğimiz, sen, biz hepimiz çok iyiyiz. Çok mutluyuz. Öyle çok mutlu ediyorsun ki sen aileni, bunun tarifi yok. Aklına kötü şeyleri getirme, çağırma kötüyü. Tamam mı yakışıklım?

Miran, Reyyan'ın son sözüyle birlikte güzel bir gülümseme kondurdu yüzüne.

M:Beni kendime nasıl getireceğini her zaman çok iyi biliyorsun değil mi?

R:Yok canım estağfurullah. Ben bir şey yapmıyorum.

M:Tabi canım. Bir bakışınla yangınlara atıyorsun beni.

Reyyan'ın dudaklarına çok hafif bir öpücük kondurdu.

Reyyan heyecanlanmaya başlamıştı. Bunun etkisiyle gözlerini kısarak bakıyordu kocasına. Miran da tutku kokan gözleriyle baktı karısına. Gözlerini aşktan buğulanmış gözlerinde, hafif tombikleşen yanaklarında, şevkle hafif aralanan dudaklarında gezdirdi arzuyla. Sesine kattığı, içine düştüğü arzunun, vücut bulmuş haliydi. O da arzuyla gözlerini kıstı. Karısının gözlerinin ta derinlerine baktı.

M:Bana öyle bakma.

R:Na-nasıl? Nasıl bakmayayım?

M:Kalbimi delercesine bakma. Beni parçalarcasına. Çünkü sen öyle bakınca ben hipnotize oluyorum sanki. Böyle bir şey hissedemez oluyorum. Şu anda mesela kolumu kessen götürsen farkına varmaz gibiyim. Sanki şu anda çölün ortasındayız. Bir sen varsın, birde ben. Başka hiçbir şey kalmamış dünyada. Sanki ben o çölde susuzluktan ölmek üzereyim. Sende karşımda bana gülümseyen vahamsın.

Reyyan yataktan hafif doğruldu. Yüzünü iyice Miran'a yaklaştırdı. Ellerini ensesine götürdü. Ensesinde ki saçları hafifçe okşamaya başladı.

R:Ben seni hep böyle mi uyandırsam acaba? Sen ne güzel oldun böyle. Romantik,aşık. Tam bir aşk adamı.

M:Bu adam herkese kaya da, sana yün yatak ömrümün kraliçesi.

R:Yaaa. Öyle mi diyorsun? Bir denemek isterim açıkçası.

İşaret parmağıyla göğsünden geriye doğru itti Miran'ı. Yavaşça oturdu kucağına.

R:Ben her yatakta rahat edemem. Biraz seçiciyim.

M:Sen biraz daha şöyle yaklaş, ben sana yatağın ne kadar rahat olduğunu ispatlayacağım.

R:Hmm merak ettim şimdi.

umarım beğenirsiniz. bilmenizi isterim ki bir kaç bölüm sonra muhtemelen 3-4 bölüm sonra bir haftalık bir ara vereceğim. şimdiden anlayışınız için teşekkür ederim. umarım bölümü beğenirsiniz. yeni bölümde görüşmek üzere