43-59

1.1K 51 14
                                    

M:Reyyan yapma güzelim ne olur? Benim gözüm senden başkasını görür mü hiç? Benim tamam senden önce arkadaşım oldu ama senin sevdan düştü benim yüreğime, senin sevdan ısıttı benim kalbimi. Ben seninle huzur buldum. Şimdi olmayan şeyler için ne kendi canını sık, ne de bebeğimizin. Ne olur güzelim? Bu güzel günümüz gülümsemenle daha da güzelleşsin.

R:Yemedim Miran. Ama doğru diyorsun bugün bizim güzel günümüz. Senin eski kırıkların yüzünden bu günü heba edemem. Sonra sorarım ben sana bunun hesabını.

M:Reyyan kırık ne demek? Hiç yakışıyor mu senin ağzına? Hem çocuğumuza böyle mi örnek olacağız?

R:Valla kusura bakma Mirancım. Çocuğumuza, senin gibi her çiçekten bal almayı örnek göstermektense, kırığı örnek göstermeyi tercih ederim. Birde yaptığını savunuyorsun. Çekil şuradan ben yavrumla uyuyacağım. Sende şöyle uzak bir köşeye kıvrılırsın. Malum bir sınıf dolusu kırığın var. Yeterince geniş geniş yatmışsındır yataklarda.

Reyyan ellerini karnına koydu, dudaklarını büzdü.

R:Gel yavrum biz seninle baş başa yatalım. Baban da gitsin eski kırıklarıyla vakit geçirsin.

M:Reyyan güzelim. Yapma gel hadi yanıma. Ben senden uzakta uyuyamam bilmiyor musun sen?

R:Sus Miran. Kay kenara, sen yakın olacak birisini bulursun nasıl olsa.

Miran, Reyyandan uzak kalmaya dayanamazdı. Sonunda zıvanadan çıktı.

M:Ehh yeter ama ha. Gel bakalım sen buraya.

Hızla Reyyan'ı kendisine çekti.

M:Sen benden uzak kalmaya meraklı olabilirsin ama ben sensiz nefes alamam. Eğer bana kızacaksan kız, trip atacaksan at. Ama benim kollarımdayken yap bunları. Sana benden uzak kalmayı yasaklamıştım ben.

R:Bırak Miran beni. Ben senin yanında olunca trip atamıyorum. Kandırıyorsun sen beni.

M:Kim? Ben mi? Ben asla öyle şeyler yapmam. Savunmasız, aşık, üstelik hamile bir kadını asla kötü emellerime alet etmem.

R:He Miran etmezsin. Konuşturma Allah aşkına beni. Daha yarım saat önce ne haldeydik. O zaman hamile değil miydim?

M:Onda benim ne kabahatim var? Tüm suç sende. Ben efendi efendi ofisimde çalışıyordum. Sen geldin çaldın benim aklımı.

R:Hiçte bir kere. Benim hiçbir suçum yok. Burada kullanılan benim. Senin çocuğun istiyor seni. Yoksa ben bu kadar seni şey yapmıyordum önceden. Ama şimdi öyle mi? Otururken bile gözlerim hep senin üzerinde. Aklıma olmadık zamanda, olmadık şeyler geliyor valla. İyice edepsizliği elime aldırdı bu çocuk bana. O istediğini alıyor, sen istediğini alıyorsun. Bende sizin aranızda emrinize amade yaşıyorum. Haksızlık bu.

M:Ha bu durumdan sen ekmek yemiyorsun öyle mi? Daha yarım saat önce iliğimi sömürdün, konuşturma beni. Hiçte öyle istemiyor gibi değildin maşallah.

R:Sus Miran sus. Uyuyacağım ben.

M:İyi hadi uyuyalım.

R:Ötede uyu Miran. Lafı dolandırıp beni kandıracağını sanıyorsan yanılıyorsun. Bugün sarılamazsın bana. Alacağını aldın zaten. Yorgunum ben uyuyacağım.

M:İyi tamam senin dediğin gibi olsun. Ben köşelerde kıvrılarak yatarım. Biraz o taraf soğuktur ama olsun. Benim karım öyle istiyorsa ne yapayım çekerim bende.

R:Duygu sömürüsü yapma Miran. Ne soğuğu? Oda sıcacık. Yat uyu.

Miran İç Ses:Sanki uyuyunca bana ahtapot gibi sarılmayacaksın. Sanki bilmiyorum ben seni.

M:Tamam güzelim uyuyalım o zaman. İyi uykular.

Reyyan İç Ses:Hemen tamam dedi. Yok bu adam beni sevmiyor artık, ben anladım.

R:İyi uykular.

İkisi de bir köşeye çekilmiş. Uykuya dalmışlardı. Sabah ilk gözlerini açan Miran oldu. Kollarında yatan karısına baktı, yüzüne gülümseme kondurdu. Başını kaldırıp baktı. Reyyan çıplak bacaklarını kocasının bacaklarına dolamış, göğsüne yatmıştı.

M:Bir de boyuna, posuna, arzusuna bakmadan benden uzak dur diyor. Sen benden uzak durabil de bana sonra gel.

Ellerini karısının karnına koydu. Okşamaya başladı.

M:Ah yavrum ah. Mercimek kadar bir şeysin ama annenin ayarlarıyla çok oynuyorsun. Hayır oyna sana oynama diyen yok ama anlaşalım. Benim hoşuma giden yanları da var. Mesela arzusu çok güzel, onu değiştirme ama bu tripler falan hiç olmuyor haberin olsun. Anlaşalım seninle, sen anneni bana karşı değil de, benim istediğim gibi dolduruşa getir. Bende karnen kırık gelse bile, sana istediğin bisikleti alayım. Harçlıklarını benden alacaksın. Uzun vadede düşün derim. Hem senin için, hem de benim için çok karlı bir anlaşma olacak bu. Anlaştık mı Mercimek?.. Anlaştıysak bir kere tekme at.

Ellerini karısının karnına bastırdı, tekmesini hissetmeye çalışıyordu. Bu baskıyla Reyyan gözlerini açtı. Gözlerini ovarken karnına indirdi bakışlarını.

R:Miran.

M:Reyyan. Ben bu Mercimek'le anlaşamayacağım bence.

R:Mercimek mi? O kim?

M:Bebeğimiz. Ona bu ismi taktım.

Reyyan gülümsemesine engel olamadı.

R:Çocuk gibisin valla Miran. O mu bebek yoksa sen mi belli değil valla? Ne oldu, neden anlaşamayacaksın?

M:Çok güzel bir anlaşma teklif ettim. Hem Mercimek için, hem benim için, hem de senin için çok karlı bir anlaşmaydı. Kabul ediyorsan bir kere tekme at dedim. Atmıyor.

Reyyan kahkahalarla gülmeye başladı. Gülmekten konuşamıyordu.

R:Ne-ne tekmesi Miran? Üç aylık çocuk ne tekmesi atsın? Ayrıca bir buçuk aylık bebek mi bu, mercimek büyüklüğünde olsun? O şimdi ortalama bir limon büyüklüğünde.

M:Limon mu?

R:Limon ya.

M:Başka bir şey olsun. Limonun tadı ekşi ben pek sevmem.

R:Tamam Miran sen başka bir şeye benzet. Ben mi diyorum? Uzmanlar üç aylıkken bu büyüklükte olur diyor. Sen beni çıldırtacaksın. Valla bak.

yeni bölüm geldi umarım beğenirsiniz yeni bölümde görüşmek üzere yorum ve beğenilerinizi bekliyorum.

hercai 43 sonrasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin