M:Hadi Reyyan doğum yapıyor. Gözü bir şey görmüyor canının acısından. Hadi ben baba oluyorum telaştan elim ayağım birbirine girdi. Sana ne oldu Yaren? Süs için mi bindin arabaya sen? Niye demiyorsun, yanlış gidiyoruz diye?
Y:Aa ben nereden bileyim hangi hastaneye gideceksiniz? Hem sen gayet kendinden emin gidiyordun. Şimdi ben suçlu oldum öyle mi?
M:Sensin suçlu tabi. O videoyu sileceksin Yaren.
Y:Asla.. Bunlar hep hatıra. İleride Mirhan izleyince çok gülecek.
Tam Miran, Yaren’in elinden kamerayı almak için adım atmıştı ki, arkadan gelen sesle ellerini yumruk yapıp, gözlerini yumdu.
D:Oo Miran bey sizi burada görmek ne büyük şeref.
Y:O zaman ben bizimkilere haber vereyim.
Miran engel olamadan Yaren arkasını dönüp koşarak uzaklaştı.
M:Sana da iyi akşamlar doktor. Karım doğum yapıyor. Ufak bir karışıklık sonucu sana kaldık.
D:Ee kürkçünün dönüp dolaşıp geleceği yer..
M:Doktor..Bana bak. Sen burada laf yetiştirmeye uğraşırken benim karım içeride doğum yapmaya çalışıyor. Şimdi gözlerine hakim ol ve doğumu yaptır iki dakika.
D:Ya Allah, ya sabır. Yemin ederim ki hastane olarak sizi hiç unutmayacağız Miran bey. Bundan emin olabilirsiniz.
M:Benim de en çok istediğim şey buydu biliyor musun? Kıl bir doktorun beni hiç unutmaması. Ya sabır ya Allah. Sen şu doğuma yapacak mısın? Yoksa ben kollarımı sıvamaya başlayayım mı?
Doktor doğumhaneye doğru yol alınca telefonu çaldı. Ekranda dedesinin adını görünce yanaklarını şişirip, elini alnına vurdu.
M:Aferin Miran. Zaten dalga geçiyorlardı, telaştan hastaneyi karıştırdığını bir duysalar düşünmek bile istemiyorum. Telefonu kapatsam mı acaba? Oldu Miran. Öyle hiç dikkat çekmezsin.
Hafif bir öksürükle sesini düzeltip telefonu kulağına götürdü.
M:Alo. İyi akşamlar dede. Nasılsın?
N:Oğlum Yaren bir şeyler anlattı da ben anlamadım. Neredesiniz siz? Biz sizin doktorun olduğu hastanedeyiz.
M:Bizde eski doktorun olduğu hastanedeyiz dede. Siz gelin ben anlatacağım size.
N:Ne işiniz var yav orada? İyi geliyoruz biz hemen.
M:Görüşürüz dede… Dede.
N:Söyle torunum.
M:Yengem orada mı?
HAN:Buradayım Miran buradayım. Kambersiz düğün olur mu hiç?
M:Ne hoş? O kadar mutlu oldum ki anlatamam. Hadi görüşürüz.
Telefonu kapatıp etrafında hızlıca bir tut attı.
M:Aferin Miran aferin… Neyse yapacak bir şey yok. Evladım için, karım için rezil olmuşum çok mu?
Miran kapıda dolanıp duruyor, bir ileri bir geri gidip duruyordu. Kapıdan görünen, kendine doğru koşarak gelen ailesinden bakışlarını kaçırdı.
H:Oğlum ne oldu?
Z:Ne işiniz var burada? Sizin doktorun hastanesi burası değil ki.
M:Ben şey..Ufak bir karışıklık o-olun…
Y:Sen hiç yorulma ben zevkle anlatırım.
M:Sağol Yaren.
Y:Ne demek her zaman?..Anne bir görmeniz lazımdı. Yemin ederim filmlere konu olacak bir olay yaşadık. Panikle hastaneyi karıştırdık. Biz Reyyan’ı içeriye alıyorduk kafasını kaldırdı, hastaneye baktı. Gözleri böyle kocaman oldu. Anaa biz özel hastaneye gidecektik dedi. Ben varya gül gül öldüm. Hepsinin videosunu çektim ben size izletirim.
Handan kahkahalarla gülerken karnını tutup iki büklüm oldu.
HAN:Ayhh yemin ederim hiç güleceğim yoktu. Sen çok yaşa Miran.
M:Haha ne güzel ya. Eğlendiniz mi bari?
HAN:Yok daha eğlenmedik. Videoyu merak ettim. Aç kız izleyelim. Bu videoyu şey yapalım. Şimdi ekranlar varya aynı video dönüp duruyor. Ondan yapalım eve asarız. Sabahtan akşama kadar dönüp dursun. İzler izle güleriz.
M:Yazıklar olsun ben burada neler çekiyorum. Siz benimle dalga geçiyorsunuz.
H:Yok oğlum olur mu öyle şey.
HAN:Biz asla öyle şeyler yapmayız. Bizim tek derdimiz sizsiniz. Sizin sağlığınız her şeyden önemli. Ama şu video güzel oldu kabul edin.
Miran derin bir nefesi içine çekip başını çevirince doktoru gördü. Ailesini videoyla başbaşa bırakıp doktorun yanına gitti.
M:Reyyan nasıl? Ben karımı görmek istiyorum.
D:Maalesef şu an için imkansız. Siz bence şuraya oturun biraz sakinleşin. En fazla yarım saat sonra baba olacaksınız. Keyfini çıkartın.
M:İyi mi? Reyyan, benim karım, birkaç ay önce düşmüştü. Başını vurmuştu. Bir şey olmaz değil mi?
D:Herşey yolunda. Reyyan hanımda gayet iyi. Sesini duymuyor musunuz Reyyan hanımın?
M:Duyuyorum. Duyuyorum zaten o yüzden duramıyorum yerimde. Bu kadar canını acıtmaya ne gerek var? Gerçi normal doğum en iyisi, en garantisi ama insan karısının çığlığını duyunca fena oluyor. Sen neden duruyorsun burada? Doğurtsana.
D:Birazcık daha beklemesi lazım. O yüzden oyalanıyorum… Miran bey biraz özel ama çok merak ettim. Size bir şey sormak istiyorum. Aslında ben cevabını biliyorum ama emin olmak istedim.
M:Sor ne soracaksın? Bak abuk subuk bir şey olmasın.
D:Doğum videosu izlediniz mi? Neler yapacağımızı biliyor musunuz az çok?
M:İzledim tabi. Aslında ben doğuma girmek istedim ama Reyyan izin vermedi. Her şeye karışırım diye.
D:Aman en iyisi, siz bizi burada bekleyin.
M:Sen neden sordun izleyip izlemediğimi?
D:Çok hastam oldu ama çok enderdir karısına, çocuğuna bu denli düşkün bir baba. Çok gördüm çocuk kız diye doğuma hastaneye bile getirmeyen. Çocuğu doğunca yüzüne bakmayan. Ne yalan söyleyeyim, yaşaya yaşaya insan alışıyor. Sonra sizin gibi ilgili babalar gelince insan bir bocalıyor ister istemez. Biz hanımlarla şakalaşırız genelde. Çünkü eşleri kontrole gelmeyen anne adaylarının yüzündeki hüznü silmek isteriz. Göreve başlamadan önceki hocamın son ricası buydu. Alışkanlıktan sanırım sizin üzerinize biraz fazla gittim. Özür dilerim.
M:Asıl ben özür dilerim. Fazla abarttım. Ama bizim hikâyemiz biraz karışık, zor kavuştuk. Çok sınandık. Onu üzmek istemiyorum. Ellerimin arasından kayıp gidecek diye korkuyorum. Hep ondan bu huysuzluklarım…Şimdi içeride doğum yapıyor ya, bizim çocuğumuzu doğurmak için canı yanıyor, çığlık atıyor. Allah biliyor, benim canım da yanıyor. Kalbimin derinlerindeki yer sızlıyor onun canının acısıyla. O yüzden duymamaya çalışıyorum çığlığını. Çünkü…Çünkü çığlığı bana hep unutmak istediğim, unutturmak istediğim anı hatırlatıyor. Reyyan’ın beyninden silmek istediğim ama silemediğim anı hatırlatıyor. Keşke yanında olabilseydim. Elinden tutabilseydim. Ben ona söz verdim. Canın ne zaman yanarsa ben senin elinden tutacağım diye. Ben ona söz verdim.
D:Bende size söz veriyorum. Her şey çok güzel olacak. Yarım saat sonra şu kapıdan oğlunuzla çıkacağım.
M:Yirmi beş dakika kaldı. Beş dakikadır konuşuyoruz burada.
D:Oldu o zaman ben kaçtım.
M:Bende gireceğim doğuma..Umarım beğenirsiniz yeni bölümde görüşmek üzere 🧡 🧡

ŞİMDİ OKUDUĞUN
hercai 43 sonrası
FanficÖzel bölümler için yeni bir hikaye oluşturdum.. hercai 43.bölümden keşke böyle olsa dediğim şekilde devam ettim. hep okurdum birde yazayım dedim.