2.Bölüm

19.4K 1.2K 259
                                    


İhtiyar konuşmaktan yorulmuştu ve bir nefes verdi. Çocukların yüzünde şaşkınlık ve heyecan vardı. Daha önce bu hikayeyi onlarca defa dinlemiş olsalar bile tekrar dinlemekten sıkılmıyorlar dı.

İhtiyar bastonundan güç alarak ayağa kalktı ve oturan çocuklara gülümseyerek baktı. Ardından gözünü ufka döndürdü ve yavaşça batmakta olan güneşi kısa bir süre izledi.

'Artık evlerinize gidin. Aileleriniz sizi bekliyordur.'

Çocuklar aynı anda ayaklandı. Birbirlerine bakıyor bazen gülüşüyor bazende şakalaşıyorlardı. Tepeden aşağıya doğru inmeye başladıklarında küçük bir kasaba bütün güzelliğiyle duruyordu.

Ortasından ufak bir nehir geçen kasabanın sağ ve sol tarafına yüzlerce küçük klübe sıralanmıştı ve hepsinin ilerisinde geniş fakat eski görünümlü bir konak görüyordu. Tek katlı konağın kapladığı alan bi hayli fazla olsa da çeşitli noktalarından ağaçlar çıkmış ve düzensiz bir görüntü sunuyordu.

Çocuklar hızlıca tepeden aşağıya koşuyor, birbirleriyle yarışıyor ve şen kahkahaları bütün gökyüzünü dolduruyordu fakat arkada bir çocuk kalmıştı.

Boyu bir metre 20 santim civarınay dı. Bedeni güçlüydü ve bakışları zeka doluydu. Hiç kesilmemiş gibi arkasına doğru uzanan sarı saçları ve derin bir uçurummuş gibi ciddiyetle bakan ifadesiyle İhtiyara bakıyordu.

Sakin fakat kendinden emin bir şekilde ihtiyara sordu,

'Neden?'

İhtiyar sessizce baktı ve anlamamış gibi karşılık verdi,

'Ne neden ?'

'Neden güçlenmek zorundayız ? Neden Tanrı Enerjisi var ? Zaten diğer ırkların hepsi güçlenip birbirini öldürdüğü için yok olmadı mı!?'

İhtiyar bıkkın bir ifadeyle konuştu,

'Sevgili torunum,kanımdan yegane varisim. Bu kasabanın şuan ki cennet halini korumak istiyorsak güçlü olmak zorundayız.

Klanımız 100 Bin Yıldır bu çoğrafya da hüküm sürüyor lakin eskisi kadar güçlü değiliz. Bir zamanlar bu diyarları biz yönetiyorduk. Kanımızda ki asil güç herkesten öte bir avantaj sağlıyordu bize lakin soyumuz arttıkça asil kan seyreldi ve şimdi zayıfız. Eğer yok olmak istemiyorsak güçlenmeliyiz aksi taktirde silinir gideriz. '

Çocuk aldığı cevaba memnuniyetsiz bir şekilde karşılık verdi.

'Neden sadece yok olmadı ki ? Neden tekrar bir canlı dünyada ortaya çıkmak zorundaydı. Eğer Tanrı Enerjisi olmamış olsaydı o zaman Annem ve Babam hala yaşıyor olurlardı. '

İhtiyar bir kaç adım attı.Eğildi ve bastonunu yere bıraktı. Ardından elini çocuğun kollarına sıkıca koyup tutu ve gözlerinin içine bakarak konuştu.

'Benim zavallı küçük yavrum. Bende Oğlumun ve gelinimin kaybı için üzülüyorum fakat hayat varsa ölümde var demektir. Dünya vahşidir ve acımasızdır. Eğer güçlü olmazsak ölürüz bu yüzden güçlü olmalıyız.

Babanı ve Anneni zayıf olduğumuz için kaybettik. Eğer zayıf kalmaya devam edersek bir gün burada eğitim yaptığın bütün arkadaşlarında seninle aynı acıları yaşayabilir. Biz bu kasabanın efendisiyiz. Bu kasaba bizim kontrolümüzdedir ve onları korumak bizim görevimizdir.

Seninle aynı acıları arkadaşlarının da yaşamasını istemiyorsan sen onlardan daha çok çalışmalısın. Bir savaşçı olarak yeteneklisin . Çoktan 1.Seviye Savaşçı oldun bile. Bu yakında ki Bulut Şehrinde bile 5 yaşında bir çocuğun başaramayacağı bir başarıdır. '

ASDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin