ASD

10.Bölüm

Ned'in yüzü asık bir şekilde bir saat önce çıktığı malikaneye girdi. Çıkışında ki ifadesi ile döndüğündeki hali arasında bir uçurum gibi fark vardı. 

Kapıyı yavaşça açtı. Kapı gür bir sesle gıcırdadı ve salonda bir hareketlenme oldu. Baston sesi ahşap zeminde tıkırtılar çıkartarak ilerledi.

Kısa süre sonra Ned ve Büyük babası yüz yüze geldi. Yip Kan hemen bir terslik olduğunu anladı ve sordu,

'Neyin var ?'

Ned'in büyük babasından başka dertlerini anlatabileceği kimsesi yoktu bu yüzden bütün içini dökmeye başladı.

'Anka Şehrinde büyücülük okulları varmış. Stark amca öyle söyledi. Eğer oraya gidersem hem büyücülük okuluna kayıt olabilir hemde savaşçı eğitmeni tutabilirmişim fakat okul ücreti,ulaşım ücreti gibi giderlerin hiç birisini karşılayacak paramız olmadığı için gidemiyorum.'

Yip Kan Ned'in sözleriyle beyninden vurulmuşa döndü, gözlerinin önünde torunun kendi yüzünden acı çekmesi kabul edilebilecek bir şey değildi. Paraları yoksa bunun sebebi gençliğinde Yip Kan'nın para kazandıracak hiç bir iş yapmamış olsaydı ama sadece bu değildi. Ondan önce de Klan yöneticileri hiç bir zaman klana para getirecek bir iş yapmamışlardı bu yüzden klan günden güne küçülmüş ve eski antika klan hazineleri bile geçim için satılmıştı. 100.000 Yıl sonra ise Kan Klanı ekmeği bile dikkatli yemek zorundaydı.

Yip kendini suçlarken Ned bir hata yaptığını hisseti. Büyük babasının yüzünde ki çökmüş ifadeyi görünce kendisine kızdı. Bu konuyu açarak büyük babasını üzmüştü ama böyle olacağını bilseydi kesinlikle sıkıntısını belli etmezdi.

Yip bir süre boşluğa baktı. Ardından kederli bir tonda konuştu,

'Gideceksin... Ben senin Anka Şehrine gidip bir büyücü olmanı sağlayacağım. Beni bu gece beklemeyin. Bahar Şehrinde olacağım.'

Yip Kan bir hışımla kapıdan çıkarak uzaklaştı. Yaşından beklenmeyecek kadar hızlı hareket ediyordu . Ned sadece arkasından bakmakla ve kederlenmekle yetindi. Onu durduracak gücü yoktu zaten istese de durmayacağını biliyordu bu yüzden sessizce odasına gitti odaya girip kıyafetlerini örtüsü değişmiş yatağın üzerine attı. Koku çıksın diye açılmış camı kapattıktan sonra bir havlu alarak odasının yanında ki banyoya girdi.

Suyu doldurup bir süre dolmasını bekledi.

Ardından suya girip üstünde ki siyah kanı çıkartmaya başladı.

Berrak su kısa süre içinde zif gibi siyah hale gelince Ned gideri açtı ve su akıp gitti. 

Siyahlık üstünden tamamen çıkınca son bir defa boş küvette üzerinden su geçirerek kalan eser miktarda siyahlığıda söküp attı.

Bedeni rahatlamış ve ağır kokudan kurtulmuştu fakat ruhu az önce yaşananlardan dolayı suçlulukla doluydu.

Odasına girdiğinde kıyafetlerini giydi. 

Çok iyi biliyordu ki büyük babası Bulut Şehrine bir şeyler satmak için gitmişti. Ne satacağını bilmiyordu lakin kesinlikle para bulmaya gittiğine emindi. 

Bu lütfa karşı minnet duymaktan başka bir şey yapamazdı. Bu fekarlığı boşa çıkarmamak için daha çok çalışacağına yemin etti ve odasına girip yatağına yattı.

Uyumak için gözlerini kapattığında bir anda beyaz odada belirmişti. 

'Bu oda çok gizemli.'