ASD

82.Bölüm

Son günlerde Anka Şehri sürekli yeni olaylarla çalkalanıyordu. Her olayın baş rolünde her zaman Ned ve gizemli sevgilisi yer alıyordu özellikle son söylentiler öylesine büyüktü ki Anka Kralı söylentileri engellemek için Disiplin Kurulunu kullanarak soruşturma başlatmak zorunda kalmıştı. Ned'in yaptığı her şey şehir kanunlarına aykırıydı fakat o cezalandırılamazdı. Ama halk huzursuzdu bu yüzden Anka Kralı göstermelik bile olsa bir soruşturma ihtiyacı hissetmişti fakat soruşturma sadece göstermelikti. Uzun uzun araştırmalar yapılacak ve halk bu olayı unutana kadar bekleyeceklerdi ardından da konuyu Nedin haklı olduğuna dair bir rapor yayınlayarak kapatacaklardı. Şuan için tepkiler çok yüksek olduğundan böyle bir hareket yapamazlardı. 

Ned ise bu sırada Kralın huzuruna çıkmış durumu anlatıyordu zira Kral bir şey yapamayacak olsa bile korkudan deliye dönen soyluları sakinleştirmek için göstermelikte olsa bir duruşma hazırlamalıydı. Duruşma halka kapalı sadece soyluları ilgilendiriyordu ve Kral kesin bir şekilde duruşmanın içeriğinin sızdırılmasını yasaklamış ve böyle bir hata yapan olursa soyu ile birlikte yok edeceğine yemin etmişti. 

Ned Kralın huzurunda ayakta bekliyordu, Taht odasının dört bir yanında yüzlerce soylu vardı ve çoğu huzursuz hissediyordu. 

Önceden duruşmalarda en önde yer almak için büyük savaş veren soylular şimdi mümkün olduğu kadar görünmemek için çaba harcıyorlardı çünkü onlarda herkes gibi Nedin zarar görmeyeceğini biliyordu ve eğer bir yanlış tepki veya mimik yaparsalar Nedin onlara da aynı kaderi yaşatacağını düşünüyorlardı.

En önde duran bakanlar ve Generaller ise gergindi. Generallerin bir çoğu 8.Seviye Zirvesinde savaşçıydı ve aralarında bir kaç tane 9.Seviye bile vardı fakat onlar bile Ned e savaşçılık konusunda karşı koyabileceklerini düşünmüyordu. Bakanlar ise daha tedirgindi

 Kralın büyük özenle Nedi aklamaya çalıştığına şahit olmuşlardı. Eğer Nedin yaptığı şeyi onlardan birisi yapmış olsaydı şuan başlarının meydanda ifşa edileceğine eminlerdi sadece bu fark bile Nedin konumunu gözler önüne seriyordu. Ned gizli kapılar ardında uzun süre kalmıştı

Mezuniyetten  sonra elçiler dışında kimeseyle görüşmemiş ve kendisini kimseye göstermemişti . Mezuniyetten sırasında onu görenler ona hayran olmuş fakat son olaydan sonra korkuya kapılmışlardı. Soyluluk ünvanlarını kullanmaması bir yana gizli kalmayı tercih etmişti böylece onun hakkında konuşulan konuların hepsi gelişerek büyümüş ve nihayetinde Ned gibi birisini rahatça eleştirilebilir olmuştu fakat Ned olaya son noktayı koyduktan sonra kimse onun hakkında gizlice bile olsa konuşmaya cesaret edemiyordu. Soyluları köpek gibi öldüren 15 yaşında ki dahi onları sinek gibi ezse bile kimse onları savunmazdı.

'Lord Ned anlatın ?'

Kral saygılı bir şekilde konuştu özellikle Lord olarak hitap etmesi şaşırılacak bir durumdu zira Ünvanları dağıtan kişi olarak saygısını kazanmamış kimseye Lord diye hitap etmezdi.

'Tüccarlar Birliği Davetine KONTES Nina ile birlikte gittik. Salona girdiğimiz anda saygısızlığa uğradım. Kontese dokunmaması gereken kişiler dokundu, onu aşağılamaya çalıştılar ve hakaret ettiler. Bu salonda ki herkesin bilmesini isterim ki Kontes Nina hakkında söylenen her bir kelime bana söylenmiştir. 

Majesteleri bana Kont ünvanını verirken aynı zamanda bana yapılan saygısızlıkların cezasını da verme hakkı verdiniz. O gün bana yapılan saygısızlığın cezasını verdim ve şimdi burada bu sorulara maruz bırakılıyorum. Haklı olmakta birlikte merhametliydim . O gün aslında yapmam gereken şey orada ki herkesi katletmekken ben sadece ağır suçluları öldürdüm ve diğerlerini cezalandırdım.

Pişman değilim ve yine olsa aynı şekilde karşılık veririm.'

Ned'in her bir kelimesi bir çok anlam taşıyordu özellikle doğuştan bir soylu olmayan Nina'nın ismini kralın karşısında açık açık telafuz etmesi hatta ona baskılayarak Kontes demesi Kralda dahil herkese verilmiş açık bir mesajdı. Nina dokunulmaz bölgeydi ve ona dokunan herkes karşılığını alırdı. Ned açık açık Krala bile kendi düşüncelerini dikta ediyordu.

'Özel hayatınız tamamen sizi ilgilendirir Lord Ned. Geleceği parlak genç bir adamsınız fakat yaptığınız eylemler Kral tarafından onaylanan eylemler değildir. Soylularımı bu şekilde öldürmeniz için benden izin almanız gerekirdi!'

Kral Ned'in kendisine Nina'ı dikta etmesine tepki olarak aslında kapatmaya çalıştığı bir konuyu ortaya atmıştı.

'Bana Kont ünvanı vererek bu hakkı verdiniz Majesteleri. Benim kadınıma Baronesler hadlerini aşarak dokundu, onu tehdit etti ve bir Baron tarafından açıkça aşağılandı. Ben onları katlederken zaten sizin verdiğiniz hakkı kullandım. Majesteleri önceden verdiği yetkileri kullanınca beni yetkilerimi izinsiz kullanmakla mı suçluyor ? Bu durumda devlet işlerini yönetmek için sizden yetki alan herkes işlerini yapmadan önce sizden özel izin mi alıyor ?'

Ned herkesin gözü önünde Kral ile açık tartışmaya girmiş hatta onu suçlamıştı. Bütün izleyenler dehşet içindeydi. Ned'in tek karşı koyamayacağı kişinin Kral olduğunu düşünüyorlardı fakat açıkça gördükleri gibi bu düşüncede yanlıştı.

Diğer taraftan Ned aptal birisi değildi. O gece davette olan her şeyin önceden planlandığını zaten anlamıştı. Bu dünyanın insanlarının güçlü karşısında nasıl korktuklarını ve güçlü olanın tarafında olduklarını biliyordu. Davette ki olayların arkasında Daryusun olduğuna emin olmakla birlikte Kralında en azından haberi olduğunu düşünüyordu. Aksi taktirde güç olarak ve ünvan olarak ondan aşağıda olan kişilerin hiç birisi o şekilde davranmaya cürret edemez hatta Ninanın ayaklarına paspas olmaya bile gönüllü olurlardı. Ned geleceğin Bilgesi olacak kişiydi basit kişiler onu kışkırtamazdı eğer yapıyorsalar arkalarına büyük bir güç almış olmaları gerekirdi.

Ned Ninayı malikaneye getirdiği andan beri soylular arasında ki dedikodudan haberdardı ve herkesin ne kadar rahatsız olduğunu biliyordu. Soyluların kibirli tavırlarına yıllar içinde zaten alışmıştı ve Nina bir anda ortaya çıkarak onlardan daha üst bir ünvana sahip olmuştu. Bu durum kibirli soylular için kabul edilemezdi fakat bu duruma tepkisini açıkça koyacak kimse yoktu. Ned bu yüzden durumu fazla önemsemedi fakat hiç bir şeyi de görmezden gelmedi. Davette yaptıklarının aşırı olduğunu biliyordu zira yaptıklarının yapılacağı yer orası değildi fakat eğer sert bir tepki vermezse Nina'nın kabullenilmesi zor olacaktı ve olayların arkası gelmeye devam edecekti. İşte bu yüzden en mantıklı seçeneği uygulamıştı.

'Dava bitmiştir ! ' dedikten sonra Kral öfkeyle kalktı ve taht odasından korumalarıyla birlikte ayrıldı. Yumruklarını sıkmış öfkeyle içinden küfürler savuruyordu.

'Piç kurusu! Soyluların önünde bana soru yöneltmeye cürret ediyor! Kıdemli Kral hazretleri emretmemiş olsa oracıkta kellesini alırdım!' dedikten sonra uzun koridorda kayboldu. Ned taht odasında ki yüzlerce soyluya baktı ve ardından taht odasından çıkarak malikanesine döndü.