ASD

46.Bölüm

Ned sabah uyanır uyanmaz hemen Alev Klanının yolunu tuttu, Klanda bir Genç efendi gibi özenle karşılandı ve klanın soyundan birisiymiş gibi muamele gördü. Nice güçlü insan Daryusun kapısında görüşmeyi beklerken onun geldiği haberiyle Daryus derhal onu kabul etti.

'Büyük Baba Daryus , ihtiyaçlarım bi hayli arttı. Dün ki muhteşem hediyenizden sonra bir şey istemek için sizden utansam da sizden başka ricada bulunacak kimsem yok. Bir depolama yüzüğüne ihtiyacım var fakat en ucuzları bile 10 Milyon Altın ve benim ne yazık ki böyle bir param yok. Sizden bir depolama yüzüğü vermenizi rica ediyorum. Elbette günü geldiğinde karşılığını fazlasıyla ödeyeceğim.'

Daryus Ned'e baktı, yüzünde ki ifade oldukça sakindi ve sakince masasının çekmecesini açıp içinden siyah bir kutu çıkarttı.

'Al bu senin işini görecektir. Ayrıca bir karşılık istemiyorum zira sen zaten benim kan kardeşimin torunuzun yani benimde torunumsun. Gelecekte neye ihtiyacın olursa olsun benden istemeye çekinme. ' dedi ve masanın üstünde duran bir tuşa bastı. Dışarıda bir zil çaldı ve hemen ardından kırmızı cübbeli zırhlar içinde bir adam odaya girdi.

'Ned'e 100 Bin Altın verin.' dedi. 

'Emredersiniz Efendim.' dedikten sonra adam kapıyı kapatıp çıktı ve Ned Daryusun uzattığı sandığı alıp açtı.

Sandığın içinde 3cm genişliğinde büyük mor parlak taşlardan yapılma bir yüzün vardı. Mor yüzüklerin depolama kapasitesi 50x50 alan olduğu herkes tarafından bilinirdi fakat bunu takacak servete sahip olan insan sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi. Ned böylesi değerli bir hediyeyi hiç bir çaba sarfetmeden almıştı ve zaten asla depolama yüzüğünü alamayacağını da düşünmemişti zira dün ona verilen kolyenin değeri 500 Milyon Altındı. Kolyenin yanında depolama yüzüğü en az 10 kat daha değersizdi bu durumda Daryusun ona depolama yüzüğünü vermemesini imkansız olarak görmüştü.

Ned Daryusa baktı ve konuşmaya başladı,

'Büyük Baba Daryus bana verdiğiniz bu kıymetli hediyeler ve gösterdiğiniz ilgi için size çok minnettarım. Hayatımda görmeyeceğim kadar altını ve böylesi değerli hazineleri önüme değersiz taş parçaları gibi serdiniz. Gelecekte size olan borcumu kesinlikle ödemek için elimden geleni yapacağım. '

Ned her teşekkürün sonunu gelecekte yardım edeceğine getirerek Daryusun gönlünü hoş tutmaya özen gösteriyordu. Kan Kudretinden öğrendiği onca şeyden sonra davranması gerken en doğru şekil buydu.

'Önemli değil Ned. Benden başka bir isteğin varmı? Bugün biraz yoğunum.'

'Son bir arzum daha olacak Büyük Baba Daryus. Son zamanlarda elime geçen büyü kitaplarına çalışmak için 2 ay 10 gün kadar inzivaya çekilmeyi düşünüyorum. Bu sürede izniniz olursa okula devam edemeyeceğim tabi sizinde beni merak etmemenizi umuyorum.'

'Hmm... Bu gayet uygun bir süre, tamam ben gerekli şeyleri hallederim. Okul meselesini merak etme sadece gelişimine odaklan. Gelecekte Anka Krallığı senin ellerinde güçlenecek.'

'Teşekkür Ederim Büyük Baba Daryus Minnettarım.'

Kısa süre sonra kapı çalındı ve içeriye yine aynı adam girdi, elinde tuttuğu Altın Kartı Ned'e uzattı ve,

'Emrettiğiniz gibi 100.000 Altın kartın içinde efendim.'

'Tamam çıkabilirsin.'

'Emredersiniz Efendim.'

Adam odadan çıktıktan sonra Ned karta baktı, eline geçen 100.000 Altını nasıl kullanacağını bilmiyordu.