81.Bölüm

9.2K 883 43
                                        


Ned asla kullanmayacağını düşündüğü ünvanını kullanarak emir vermişti. Baskıcı sesi ve bedeninden yayılan Aura zaten kimseye başka bir hak tanımıyordu. Davette bulunan yüzlerce insan çaresizlikle diz çöktü, kimsenin statüsü Ned den yüksek değildi. Salonda koruma olan kişiler bile Ned'e zarar vermeye cesaret edemezdi zira aralarında ki en güçlüsü bile 8.Seviye Başlangıçtaydı. Nedin gözleri acımasızlaştı. Bakışları Ninaı taviz eden 10 kadının üstüne döndü,

'Siz benim kadınıma hakaret ettiniz! Ona küfür ettiniz! Onu aşağıladınız! Ona fahişe dediniz! Ona haddinizi aşarak dokundunuz ve onu tehdit ettiniz! Cezanız hak ettiğiniz gibi olacak' dedikten sonra elini kaldırdı. Kadınlar korkudan titriyordu fakat Ned'in baskısından hareket bile edemiyorlardı.

Ned elini savurdu ve büyülü sözleri bağırdı.

'ANKA PENÇESİ' elinden çıkan 5 yay şeklinde ki alev delicesine bir hızla 10 kadına yöneldi ve bedenlerini 5 parçaya böldü. Kan her yere yayılmıştı. 10 kadının eşleri çaresizce çığlık attı fakat bu hayatlarının en büyük hatasıydı. Ned anında bağıran 10 kişiye döndü,

'Siz kadınlarınıza sahip olamadınız! Benim aşağılanmama seyirci kaldınız' dedikten sonra avucunu onlara yönlendirdi. Bir anda 9 kişinin bedeni sıkışmaya başladı ve saniyeler içinde patlayarak etrafa et parçaları yayıldı.

Şişko Clark ise sadece titriyordu. Ned ona baktığı anda üstünde uğursuz bir aura oluştu, elini ona yönlendirdi ve rüzgar büyüsü bedenini sarıp Clarkı havalandırdı. Ned onu yanına çekti ve gözlerinin içine baktı,

'Kadınıma dokunmaya cürret ettin. Uyarımı anlamadın ve şimdi cezasını çekeceksin.' Clark bir şey söylemek için ağzını açtığı anda kafası bir karpuz gibi patladı ve başsız bedeni yere yığılarak zemini kanla doldurdu.

Ardından Ned'in bakışları bütün diz çökenlere yöneldi. Herkesi dikkatlice inceledi, görevli garsonlara baktı ve,

'Görevli olanlar ve korumalar çıksın' dedi. Baskısını bir an kaldırdı fakat Ned'in söyledikleri haricinde kimse ayağa kalkmaya cesaret edememişti. Herkes korkudan titriyordu, bir canavarı kışkırttıktan sonra hayatta kalmayı ummuş olmaları hataydı. Hepsi içinden onları ateşleyen Clark'a lanetler yağdırıyor olsa da çıt çıkarmaya bile korkuyorlardı. Bir can pazarı kurulmuştu ve kasap Ned onlar ise ölümü bekleyen koyunlardı.

Hızla görevliler ve korumalar salonu boşalttı, artık kaçan canını kurtaracaktı ve kimse içerde ki asiller için canını riske etmeye niyetli değildi.

Ned ve diğerleri sonunda baş başa kalmıştı. Ned'İn gözleri Sır Klanından birilerini aradı ve bir defa daha burada olmadıklarından emin oldu. Normalde davete katılmaları gerekiyordu fakat bir sebepten dolayı katılmamışlardı. Ned ilk başta duruma öfkelense de şuan katılmadıklarna memnundu.

Bütün asilleri öldürmemek için önünde bir engel yoktu, onun için herkesin ölümü ufak bir baş ağrısından fazlasına sebep olmazdı sonuçta onun statüsü ve geleceği ile buradakilerin hepsi karşılaştırılsa bile Ned bir kaç kat ağır basardı üstelik onu kimse cezalandıramazdı. Krallık çoktan Ned'in Dünya İmparatorluğunun resmen üyesi olduğunu biliyordu. Dünya İmparatorunun sancağı çoktan Sır ve Kan Klanlarına gitmişti ve klanları koruyacak elit birlikler Klanlara varmıştı. 2 Hafta sonra ise İmparatorluk Temsilcisi bütün işlerini halledecek ve Ned ile Nina ı alıp İmparatorluğa gidecekti. 

Yani yaptığı hiç bir eylem için onu Anka Krallığında yargılayacak kimse yoktu, Kral bile kendi kendine öfkelenmekten ileriye gidemezdi bu durumda Nedi engelleyecek hiç bir faktör yoktu.

ASDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin