136.Bölüm

8.3K 732 25
                                        


Günler ve geceler geçti, haftalar arka arkaya sıralandı ve sonunda 3 ay oldu. 

Ned artık demirciliğin detaylarına iyice hakim olmuştu. Kendi başına atölye işletecek kadar ustalaşmış ve son bir ay içinde bütün siparişleri kendi başına tamamlamıştı. Zırh,Silah ve diğer bütün konularda neredeyse Cho ile aynı seviyeye gelmişti. Cho ise bu durumdan fazlasıyla memnundu. Onun bu gelişimi sayesinde eskisine göre 2 hatta 3 kat daha fazla sipariş alabiliyordu. Son 3 ayda kazandığı parayı bir kaç yıl içinde bile kazanamamıştı sanki müşteriler kuyruğa girmiş onu bekliyordu. 3 Ay içinde atölyesini 3 kat daha büyütmüş ve yeni elemenlar almıştı. Sokağın sonunda ki en kötü dükkan 3 ay sonra ortalama demirciler kadar iyi olmuş ve onlar kadar iyi sipariş alır hale gelmişti. 

Yıllardır işlettiği küçük demirci artık büyüyordu ve karşı konulamaz bir şekilde yükselişe geçmişti. Cho son bir haftadır apartmanın geri kalan kısımlarını da kullanmak için girişimler başlatmıştı ve yer altına yeni atölyeler inşa ettiriyordu. Her şey tamamlandıktan sonra eskisinden 20 kat daha büyük bir alana sahip olacaktı ve sermayesi de 3 ay önce Mor Nilüfer Klan Liderinin ona verdiği 200.000 Altın ve 3 ay içinde aldığı sparişlerden elde ettiği 30 bin Altındı. 

Ned e davranışları bile değişmiş ona şans tılsımı gibi muamele etmeye başlamıştı. Nedin gelişinden sonra her şey değişmişti ve yakında kızı Mor Nilüfer Klan Liderinin 9.eşi olarak Mor Nilüfer klanına katılmış olacaktı. Bu büyük bir olaydı hemde öylesine büyüktü ki demirci sokağında ki herkes bu konudan bahsediyordu.

Ned son çekiç dabesini zırha vurduktan sonra artık ona çıraklık yapan yeni elemenlardan birisine uzattı. 

Önlüğünü çıkarttıktan sonra elini ve yüzünü yıkayıp temizlendi. Ardından Atölyeden çıktı ve Cho'nun yeni ofisine doğru yürümeye başladı.

2 defa kapıyı tıkladıktan sonra içeriden ''Gel' diye bir ses duyuldu ve Ned içeriye girdi.

Cho onu görünce son zamanlarda yaptığı gibi gülümsedi ve 'Gel otur.' dedi. Ned gösterilen yere oturduktan sonra konuşmaya başladı.

'Usta bana çok şey öğrettiniz fakat artık gitmem gerekiyor.' Cho beyninden vurulmuşa döndü, ifadesi büyük oranda değişti ve sesi titredi.

'Neden  ? Neden gidiyorsun ?'

'Usta geri dönmem ve köyümde öğrendiklerimi yaparak yeni bir hayat yaşamam gerekiyor. Sizi asla unutmayacağım.'

'Problem paraysa sana maaş verebilirim. 100 hayır hayır 1.000 altına ne dersin. Her ay sana 1.000 altın veririm.'

Ned bir defa daha red etmek için konuştu,

'Köyüme geri dönmeli ...'

Cho öfkeyle bağırdı.

'Köymüş! Sen onu git külahıma anlat. Senin bir köylü olmadığını demirci sokağında ki herkes biliyor. Bir soylu musun yada daha garip birisinin emin değilim ama köylü falan değilsin. O gün kılıcı nasıl tuttuğunu hala hatırlıyorum. Bana gerçeği söyle sen kimsin ?' dedi. Sesi beklentiyle doluydu, Nedi sevmişti hemde bir oğlu olsaydı ancak bu kadar sevebilirdi.

'Ben Usta.' Ned cevap verememiş sadece başını eğmişti. 'Söylemeyecek misin tamam söyleme ama bu akşam kızımın düğünü var ve seni de görmek istiyorum. Git hazırlan akşam kızımın düğününe gel sonra nereye istiyorsan gidebilirsin.' dedi.

'Usta gidecek bir yerim yok. Akşama kadar burada kalsam olmaz mı ?' dedi. Cho cübbesinden bir kese çıkarttı ve Nedin önüne attı,'Al bunları git kendine kıyafet al. Akşama kadar da gelme!' dedi. Ned çaresizce keseyi aldı ve kalktıktan sonra Chonun önünde saygıyla başını eğip çıktı. Cho ayağa kalktı ve Nedin hemen ardından çıktı. Nedin demirciden çıkmasıyla Cho atölyeye girdi ve bağırdı.

'HERKES DIŞARIYA ÇIKSIN!' dedi. Bu sırada çoktan deri önlüğünü giymişti.

Atölye boşaldıktan sonra odada tek raf olmayan duvara gitti. Duvarın üstünde ki bir noktaya sertçe bastırdıktan sonra duvar sarsılarak açıldı ve içinden bir kasa çıktı. Cho kasayı açtıktan sonra bir avuç büyüklüğünde ki metali aldı ve tezgahın üstüne koydu.

Ned bu sırada dışarıya çıkmış demirci sokağından uzaklaşmıştı. Onu gören herkes ona selam vermeye özen gösteriyordu. 

Bir süre sonra Ned nereye gideceğini bilemedi 3 aydır yaşadığı yerden dışarıya atılmıştı. Gidecek malikaneden başka bir yeri yoktu,

'Gidip biraz uyur sonra düğüne katılırım.' dedi kendi kendine ve boş bir sokağa girdikten sonra Bilge Seviye gücünü serbest bıraktı ve hızla havalanarak malikaneye doğru uçmaya başladı. Bu sırada kıyafetlerini değiştirip eski ihtişamlı haline geri dönmüştü.

Malikanenin avlusuna iner inmez iki tane koruma şefi hızla koştu ve saygıyla eğilerek,'Hoş geldiniz Lordum.' Ned başıyla onları selamladıktan sonra,

'Bana hazineciyi çağırın.' dedi. Koruma şeflerinden birisi hızlıca ayrılıp emri gerçekleştirmeye gitti ve diğeri Ned'e malikaneye kadar eşlik etti. Malikaneden girdiği anda bütün hizmetliler kapıya dizilerek onu karşıladı ve eğilerek selamladı. Kısa süre sonra Doğu Orduları Komutanının Hazinecisi Nedin karşısına geldi. 

Ned net bir şekilde konuştu,

'En değerli mücevherlerden hazırlanmış kolye,küpe,bileklik istiyorum.' dedi., 

'Emredersiniz Lordum.' 

'Akşam için ziyaret arabasını ve koruma ekibini hazırlayın. ' 

'Emredersiniz Lordum.'

Hazineci koşarak malikanede ki hazine katına giderken Ned odasına yöneldi, kendisini rahat yatağına bıraktığı anda gözlerini kapattı ve uykuya daldı.

3 Ay sonra rahat bir yatakta uyumak kadar iyi bir şey olamazdı ve derin bir uyku çektikten sonra hava kararmak üzereyken gözlerini açtı.

Önce banyo yaptı ve ardından davetler için özel hazırlanmış kıyafetleri arasından uygun bir tane seçti. Üstüne statüsünün sembolü olan cübbesini giydikten sonra kendisine baktı, uzun zamandır bu şekilde görünmüyordu ve kendisi bile gördüklerine şaşırdı.

Ardından odasından çıkıp salona geldiğinde Hazineci onu ayakta karşıladı ve elinde tuttuğu 3 tane kutuyu saygıyla uzattı.

'Emrettiğiniz gibi Lordum.'

Ned bakmaya bile gerek duymadan 3 kutuyu depolama yüzüğünün içine attı. Ardından malikaneden çıktı ve onu bekleyen arabasına bindi. Arabanın önünde ve arkasında at üstünde 50 kişi vardı. Hepsi 9.Seviye Zirve savaşçıydı ve elit askerdi. 

Nedin arabaya binmesiyle birlikte at arabası hareketlendi. 

Büyük Klanların ve bakanların malikanelerinin olduğu yerleşim alanından çıktıktan sonra orta sınıf klanların,şirketlerin ve normal birokratların oturduğu alana geldi. Burada ki refah düzeyi Nedin ait olduğu yerin çok altında olsa da normal ile kıyaslandığında arada muazzam bir fark vardı. 

Ned orta seviyeye ulaştığı anda bir trafik başladı, sayısız araba aynı yöne doğru hareket ediyordu. Mor Nilüfer Klanı orta seviye klanlar arasında üst seviyedelerdeydi ve haliyle düğüne oldukça fazla talep vardı fakat çoğu aslında meraktan geliyordu. Klan Liderinin evleneceği genç kızın güzelliği dilden dile dolaşmıştı ve herkes onu görmek istiyordu. 250 yaşında ki klan Liderinin adı çoktan zampara olarak anılmaya başlamıştı fakat bunun dedikodusunu yapan kişilerin de çoktan 6 hatta 7 tane eşi vardı.

Çok eşlilik oldukça sıradan bir durumdu çünkü bir çok güçlü kişinin fazla enerjisi vardı ve bunu atmak için sadece bir kadın çoğu zaman yeterli olmuyordu ayrıca her kadın güçlü bir erkekle evlenmek istediği için kimse de bu durumdan şikayet etmiyordu.

Nedin korumaları yolu onun için açtı ve trafiğe takılmadan hızlıca Mor Nilüfer Malikanesinin önüne kadar ulaştı lakin içerisi çoktan tıklım tıklım olmuştu. Kapıda duran bir çığırtkan bağırarak gelen kişileri misafirlere ilan ediyordu.

ASDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin