ASD

108.Bölüm

Ned 5 kişiye koyduğu sınırları kaldırdı ve Generalin anlattığı her şeyi görmelerini ve daha iyi anlamalarını sağladı. Bu sırada kuşatma altında ki kalenin büyük kapıları açıldı. İçeriden çıkan çırağın boyu 2 metreden daha uzundu, bedeni oldukça kalıplı ve gür siyah saçlıydı. Gözlerinin için kan kırmızısıyla parlıyordu. Geliş amacının öldürmek olduğunu anlamak oldukça kolaydı.

Vücudundan asil bir hava yerine bir katilin aurası hissediliyordu. Yaşı sadece 22 olmasına rağmen çoktan 9.Seviye Orta aşamaya ulaşmıştı. Güç olarak Ned den sonra en güçlü çırak oydu . Diğer çıraklar gibi büyük krallıklardan veya büyük klanlardan gelmemişti. Teste katılan 400 çırak arasında sadece çok azı güçlü ailelerden geliyordu ve 1.Sıralamada ki çırak bunlar arasında değildi. O bir dağ köyünde yaşamıştı, kendi imkanlarıyla güçlenmiş ve öldürmeyi o zor hayatta öğrenmişti. Ailesi ve köyünün yok oluşuna şahit olduktan sonra psikopatlaşmış ve öldürmekten keyif alır bir hale gelmişti. Hemen ardından gelen teklifle Doğu Orduları Komutanının çıraklık testine katılmış ve ilk günden itibaren 1.Sırayı elde etmişti.

Testi kazanması en muhtemel kişi olarak o görünüyordu, saldırıları acımasız yönetimi ise zalimceydi. 

Ned'in bakışları 1.Çırağa döndü ve dikkatlice inceledi. Ardından adım adım ona yaklaşırken arkasında ki 6 kişi onu takip etmeye başladı. Ned Kan Kudretini zaman kaybetmeden depolama yüzüğünden çıkarttı ve Kan kudreti bütün heybetiyle elinde şekillendi.

Bu sıra da Ayla meraklı bir tavırla sordu,

'Lord neden konuşmadan önce Kan Kudretini çekti ?' Sofya anında karşılık verdi, Ned ile en çok zaman geçiren kişilerden birisi oydu ve onu herkesten daha iyi tanıyordu.

'1.Sıralamada ki Çırak uzlaşmaya değil savaşmaya geliyor. ' dedi. 

Ayla dışında herkes ilk anda zaten bu durumu anlamıştı. Ayla ise yıllarca kendi başına hareket ettiği için karakter analizi konusunda başarılı değildi. Nedin anılarını görse bile eylemleri hakkında anlık bilgilere sahip olamıyordu.

Doğu Orduları Komutanının çırak testinin 2 büyük gücü 6 yıl sonra yüz yüze gelmişti. Ned ve 1.Çırak birbirlerinin gözlerinin içine bakarken aralarında büyük bir gerilim vardı.

Ned savaşmadan önce adeti olduğu üzere sorusunu sordu .

'1.Çırak! Efendin olarak beni kabul et yada Garez Düellosunda benimle savaş ?' dedi.

'Efendi mi ? Siz zengin piçleri efendi olarak kabul etmek  mi ? Hayır hepinizi öldüreceğim ve ardından Doğu Orduları Komutanının Çırağı olarak bütün gücü kendi elimde toplayacağım!' dedi.

'Garez Düellosunda sana meydan okuyorum!'

'Kabul ediyorum.' dedi.

İki kişinin bedeni kırmızı ışıkla aydınlandı. Bu sırada Ned'in arkasında duran 6 kişi geri çekilip iki kişiye yer açtı ve kaleyi kuşatmış ordu yavaşça onların etrafını sarmaya başladı. Tam bir dairenin içinde 200 metre boşluk bırakılmış ve çevresi milyonlarca askerle çevrilmişti. Kalenin surları üzerinden askerler düelloyu izlemeye başlamıştı ve sayıları her geçen dakika artıyordu.

Ned Kan Kudretini kavradı ve rakibine öldürmek isteyen gözlerle baktı, onun kendisine katılmaya uygun olmadığını anlamıştı zaten Krallığı yönetirken gösterdiği zalimce tutumdan dolayı şüpheleri vardı fakat şimdi gözlerini görünce kararının ne kadar doğru olduğuna emin olmuştu. 

1.Çırak baltasına sarıldı ve tereddüt etmeden Ned'in üstüne saldırıya geçti. Ned savaşı uzatmak istemiyordu, gelen saldırıdan ne sıyrıldı ne de bloke etmeye çalıştı. Kan Kudretiyle öylece bekledi ve aralarında bir metre mesafe kaldığında çırağın savurduğu baltayı tutan kolunu tek hamlede yakaladı. Çırak şaşkınlıkla Ned'E bakarken bütün gücüyle kolunu kurtarmaya çalışsa da Ned'in kavrayışından kurtulamamıştı.