Sofya Ned'i büyük bir samimiyetle karşıladı, yüzünde eve gelen kocasını karşılayan bir kadının gülümsemesi vardı.
'Hoş geldin Ned.' dedi. Ardından Ned'in yanında duran iki kıza baktı. İkisinin güzelliği de ondan daha az değildi.
'Kendine Harem kurmak konusunda oldukça emin adımlarla ilerliyorsun ! Ben sana yetmiyor muyum ?' diyerek sitem etse de Ned alışık olduğu üzere Sofyanın sözlerini umursamadı.
'Durum nedir ?'
'Sözlerimi hiç umursamıyorsun Ned! Neyse bunu yabancıların önünde konuşmayalım. Sonra özel olarak konuşabiliriz.' dedi ve bir öpücük attı. Aylanın yüzü kızardı fakat Katarina buz gibi duruyordu.
'Bu çırak çok enteresan bir karaktere sahip. Bu savaşı kazanamayacağını biliyor ve direnmiyor. Rica etsem kapıları açacak gibi görünüyor fakat bazende birden ağır saldırılar düzenliyor. Bazen surlardan askerlerimin üzerine güller atıyor bazende oklar yağdırıyor. Açıkçası çok farklı bir karaktere sahip. Ayrıca surlara kızgın yağlar döktüğü bir sistem monte etmiş. Surlara çıkmak neredeyse imkansız tabi benim elit birliklerim istediği an surlara temas etmeden tırmana bilir fakat yine de onun değişik karakteri beni tedirgin ediyor. Sanki beni plan yapmaktan alı koymak için belli bir düzende hareket etmiyor gibi.'
Ned gülümseyerek Sofya baktı, bu sırada Rock alaycı bir ses tonuyla,
'Toplantıda Kolay İş olduğunu söylemiştin ama surlara bile yaklaşamıyorsun. HAHAHAHA...'
'Seni...'
'Tamam kesin. Beni takip et Sofya, sizde .'
Ned in emriyle birlikte herkesin sesi kesildi, bakışları surlara yöneldi ve Ned daha ilk adımı atmadan kalenin kapısı açıldı.
Kapıdan çıkan 1.80 cm boylarında , kahverengi saçlı. Oldukça yakışıklı fakat gözlerinden kurnazlık akan bir adam gülümseyerek onlara yaklaştı ve tam önlerine geldiğinde kollarını açarak .
'Bende sizi bekliyordum.' dedi. Sesinde yersiz bir samimiyet vardı. Onların arasında ki ilişkiyi ve kaleyi kuşatmış askerleri görmeyen birisi yıllar sonra bir araya gelmiş bir arkadaş topluluğu olarak görebilirdi.
Ayla hemen hançerine sarıldı ve saldırmaya hazırlandı. Sadece bir adım daha atsa Ned'in çevresini sarmış 4 kişi anında çırağı param parça edecekti.
Çırak bunu anladığı anda durdu fakat yüzünde ki ifade titrememişti bile.
'Hahaha... Sevgili dostlarım, çırak kardeşlerim sizleri gördüğüme çok mutlu oldum. '
Ayla Ned'e baktı ve,
'Lordum öldürmemi ister misiniz ?'
Çırak anında Aylaya baktı ve ,
' Sen Ayla olmalısın. Hahaha... Duyduğumdan daha güzel fakat kısaymışsın.'
'Sen de Rock olmalısın. Aman tanrım bir oturuşta kaç öküz yiyorsun acaba...
Bakışları Katarinaya döndü ve,
'Buz gibi bakışlar, enfes bir beden ve akıllaları baştan alan dudaklar. Sen kesinlikle Katarinasın...
Hmm... 1.60 boy , güzel sayılabilirsin. Sende dahi stratejist Sofya olmalısın...
Ve Ned Kan... Benim bile casus ağımı yanıltmayı başarabilmiş efsane çırak. Tanrım sen nasıl bir varlıksız henüz çözebilmiş değilim. Aylayı keşfetmek tam 3 ayımı aldı. Bütün kasabalara,şehirlere hatta krallıkalara bile casus yolladım. Eğer Garez Düellosunda ortaya çıkmasa asla onu bulamazdım fakat sen... Sen göz önünde olup gizlenmeyi başarabilen birisin. Kesinlikle saklanmanın üstadısın. ' dedi. Sesinde sözlerinden oldukça emin bir hava vardı. Ned hemen çırağın karakterini anlamıştı. Her çırak farklı bir konuda uzmanlaşmıştı ve karşısında duran kişi de casusluk konusunda oldukça tecrübeli görünüyordu ayrıca bedeninden en ufak bir aura kırıntısı bile hissedilmiyordu. Ned belinde ki süslü kılıcı görmese onun sıradan birisi olduğunu düşünebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASD
FantasyFantastik #1 bir zamanlar. Kurgusal bir boyutta geçen hikayenin baş kahramanı 4 yaşındayken ailesinin ölümüne şahit olmuştur. O günden sonra hayatında ki hiç bir şey aynı kalmamıştı. Hayatını ailesini öldürenlerden intikam almaya ve klanını eski iht...