ASD

130.Bölüm

Sarsılmaz Boynuzlu Ala Geyik öldürülmüştü, bedeni depolama yüzüğünün içine atılmıştı. Cüce Lordunun Efsun Sanatının ilk isteği ve en zor olanı gerçekleşmişti sırada diğerleri vardı. Yüz Yıl Çamından 20 ton almak zorundaydı. Sadece 5 kiloluk bir parçası bile 10.000 Altınken 20.000 Kilosu en azından 40 Milyon Altın edecekti. Sadece bir kılıç için gereken ateşe 40 Milyon Altın vermek gerekiyordu. 

Ayrıca Nedin az önce öldürdüğü Sarsılmaz Boynuzlu Ala Geyiğin boynuzları daha önce hiç satılmamış olsa da bir fiyatı vardı ve o da gram başına 100.000 Altındı. Nedin elinde neredeyse 100 kilo kadar boynuz vardı ve 1 kilosu 100 Milyon Altın 100 kilosu ise 10 Milyar Altın ediyordu. 

Ned Sarsılmaz Boynuzlu Ala Geyiğin yattığı yerin altında ki parlayan mücevherleri görünce heyecanla yuvayı dağıttı. Gözleri dehşet içinde açıldı ve eğilip yerde duran mücevherlerin arasında en kapa ve değersiz görünen beyaz büyük parçayı aldı. 

Kaldırdığı anda gözleri açıldı, ellerinde tuttuğu şey bir Beyaz Altın damarıydı. Böyle bir şeyi Sarsılmaz Boynuzlu Ala Geyiğin nasıl ele geçirdiğini bilmese de elinde tuttuğu parçanın büyüklüğü 20 santim genişliğinde ve 30 santim uzunluğundaydı. Bu damardan neredeyse 200 Beyaz Altın çıkardı. Bu para elde ettiği bu güne kadar ki her şeye eşit sayılabilirdi.

200 Beyaz Altın demek 200 Milyar Altın demekti. Böyle bir serveti kim elinde tutuyordu ki ? İmparatorluğun büyük klanları arasında bile böyle bir servete sahip olan kaç tane vardı ve onların soyları ne kadar eskiye dayanıyordu. Belki 50 bin önce kurulmuş olan klanlarda böyle bir servet olabilirdi ama şimdi. 

Bütün bu servetin sahibi Ned di. Normal insanlar hatta normal klanlar bile böyle kaliteli malzemeleri hayatlarında bir defa bile göremezdi. Bu malzemelerin hepsi Savaşçı ve Büyücüler için kullanışlıydı ve genellikle bu tarz ürünleri talep edenler Bilge Seviye olurlardı. Bilge seviyelerin genellikle para problemi olmazdı çünkü zaten her zaman değerli şeylere sahip olurlar ve ihtiyaçları olunca onları satarlardı ayrıca mevcut güçleri yüzünden en devasa güçler her zaman onları desteklerdi. Değerli bir şeye sahip olmasalar bile 8.Seviye Büyülü Canavar avlayarak ve onun bedenini ve çekirdeğini satarak gerekli parayı kazanabilirlerdi. 

Bu yüzden 200 Milyar Altın belki muazzam bir miktardı lakin güç yolunda harcanan bu paranın neredeyse hiç bir önemi yoktu. Bilge Seviye olanlar için Altın ve Siyah Altın değersiz metallerden farksızdı. Bilgeler genellikle işlerini Beyaz Altın kullanarak hellederler di. 

Savaşçı ve Büyücülerin harcamalarının çoğunluğu gelişimleri içindi. Silahlar,zırhlar,büyülü canavar çekirdekleri,efsunlar,simya,özel malzemeler demircilik harcamaları ve bir çok başka gidere harcama yapıyorlardı. Bir noktada bazı boyutlarda ki ekonominin temeli onların bu harcamaları sayılabilirdi. 

Ned ise şuan ilk defa muazzam değerli bir kılıç yapacaktı. Başarabileceğine olan inancı oldukça azdı, Demircilik hakkında en ufak bir fikri yoktu ve bu yüzden en azından eğitim alması gerektiğine karar verdi.

Ned ve Nina mağaraya döndükten sonra Ned oturdu ve cübbesini yavaşça çıkartmaya başladı. Ardından zırhını çıkartırken Ninanın yüzü kızarmıştı ve aç bir kurt gibi Ned'e bakıyordu. Ned Zırhın altında ki gömleği de çıkarttıktan sonra tam göğsünün ortasında ki yara ortaya çıktı. 15 santim genişliğinde ki büyük morluk Sarsılmaz Boynuzlu Ala Geyiğin darbesinden sonra oluşmuştu. Titanyum zırh bile darbenin sadece bir kısmını eme bilmiş geri kalan bedenine nüfuz etmişti. Anka Kanatlarının en büyük açığı delici saldırıları engelleyebiliyor fakat basınçlı güç dolu saldırılara karşı etkisiz kalıyor olmasıydı. Eğer Ned Kan Kudretini kullanarak saldırıyı hafifletmeseydi şimdi iç organları param parça olmuş olacaktı ve muhtemelen ölmek üzere olacaktı. Sarsılmaz Boynuzlu Ala Geyik avından muazzam bir kar elde etmiş olsa da açıkça bedeli çok büyüktü. Ned bir defa daha kendi tebiatın da yaşayan Büyülü Canavarların ne kadar korkutucu olduğunu anlamıştı. Bilge Seviye olmasına rağmen 9.Seviye Büyülü Canavardan böyle bir yara alması da bunu kanıtlıyordu.