Taş Golemlerinin böyle bir ayı karşısında kazanma şansı zaten yoktu fakat aynı seviyede olan defansları en azından kolay yok olma ihtimalini ortadan kaldırıyordu ve sayıları da Ned'e gerekli zamanı kazandırmıştı.
Ned rakibi Taş Golemleri kahkahalar atarak parçalamaya zaman harcarken Aziz Adımları kullanarak bir anda arkasına geçti. Ayı göz ucuyla sürekli Ned'i kontrol ettiği için yokluğunu anında fark etmişti ve güçlü refleksleri sayesinde önce Taş Golemleri ileriye itti ve pençesini arkasına doğru savurdu.Ned gelen saldırıyla şaşkına döndü ve hızla geri çekildi. Ayının olağan üstü içgüdüleri ve anında tepki veren refleksleri savaşı iyice zor hale sokuyordu.
Ned sağlam duran 5 Taş Golemide saldırıya yolladıktan sonra Golemler ayının etrafını çevirdi ve onu kıskaç altına aldı. Ayı durumun hiçte lehine olmadığını anında fark etmişti.
Bedeni yavaşça kasılmaya ve kasları şişmeye başladı. Kalın kılları dikleşerek bedeninden dışarıya çıkan iğneler gibi göründü ve Taş Golemlere saldırmayı bıraktı. Bu sırada Taş Golemler saldırıya geçti ve devasa taştan yumrukları Ayının bedenine yöneldi lakin temas etmeden derisini kaplayan iğne haline gelmiş kıllar tarafından engellendi ve Taş Golemlerin kolları öylece bedenine sabit kaldı.
Ayı bütün dikkatini Ned'e ayırırken asıl tehlikenin ondan geleceğini çoktan anlamıştı. Ned bedeni sarılmış Ayıya baktıktan sonra gülümsedi ve avucunu kaldırdı. Elinde herhangi bir silah yada tahdit edici bir unsur yoktu fakat bir anda Ayının bedeni binlerce ip ile sarılmış gibi kas katı kesildi. Hareket etmek için kendisini zorlasa da hiç bir şey yapamıyordu. Devasa gövdesi artık sabit bir ağaçtan farklı bir görüntü sergilemiyordu. Ned elini sallayarak zaten işe yarmaz hale gelmiş Taş Golemlerini tekrar toprağa dönüştürdü ve toz taneleri olarak Golemler toprağa düştü.
Ned kas kastı kesilmiş ve kımıldayamayan Ayıya adım adım yaklaşırken Ayının yüzünde şaşkın ve öfkeli bir ifade vardı.
'Ne yaptın? Neden hareket edemiyorum? Ne yaptın?' diye Ned'e bağırıyordu fakat Ned cevap vermek yerine sadece gülümsüyor ve ona doğru yürüyordu. Ayı ilk defa kalbinden yükselen huzursuzluğu hissetti. Ned aslında Peri Kraliçesinin Dikiş Sanatını kullanmak istemiyor Ayıyı döverek dize getirmek istiyordu fakat beklediğinden zorlu bir rakip çıktığı için elinde olmadan bu yönteme başvurmuştu.
Ayı ise işinin bittiğini anlamıştı. Eğitimi sırasında defalarca kalın çelik zincirlerle kendisini bağlayıp ardından fiziksel gücüyle zincirleri parçalamaya çalışmıştı fakat şuan neyle sarılı olduğunu görmemekle birlikte bütün gücünü kullansa bile onu saran görünmez ipleri hareket bile ettiremiyordu.
Nedin elinde bir Ateş Mızrağı şekillenmeye başladığında Ayı daha fazla direnmeye ve ipleri parçalamaya çalıştı. Görünmez ipler bedenini keserken sardıkları yerlerde ki kullar kesilip dökülmeye başlamıştı ve Ayı düşen kılları gördüğü anda umutsuzluğa düştü. Bu kıllar onun en büyük savunmasıydı ve şimdi onlar yok olmuştu. Bu saatten sonra iplerden kurtulsa bile bedenini koruyan bir şey kalmamıştı ve içgüdüleri ona Ned'in ciddi bir dövüş bile sergilemediğini söylüyordu.
'Sen kazandın ! Lanet olsun nasıl kazandın bilmiyorum ama sen kazandın.'
Ayı pes etmekten başka bir çare bulamamıştı. Ned'İn elinde ki Alev Mızrağı ve kıllarının dökülmeye başlamış olması zaten Garez Düellosunun sonunu haber veriyordu. Pes etmesinin bir şeyi değiştirmeyeceğini biliyordu fakat yine de pes etmişti.
'Sana bir teklifim var. Eğer kabul edersen hayatına kaldığın yerden devam edebilirsin fakat kabul etmezsen eğer varsa öbür dünyada kararını gözden geçirebilirsin .'

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASD
FantasyFantastik #1 bir zamanlar. Kurgusal bir boyutta geçen hikayenin baş kahramanı 4 yaşındayken ailesinin ölümüne şahit olmuştur. O günden sonra hayatında ki hiç bir şey aynı kalmamıştı. Hayatını ailesini öldürenlerden intikam almaya ve klanını eski iht...