Ned iki gün boyunca körüğü aralıksız nefes alma sıklığında sıkmaya devam etti, avlunun içinde ki sıcaklık sürekli arttı ve 5.000 dereceye kadar ulaştı. Nedin dayanabileceği maksimum sıcaklıkta buydu, eğer bir büyücü olmasaydı kesinlikle bu sıcaklığa dayanması imkansızdı ve Boris ise çoktan Nedin bu yüksek sıcaklığa dayanabilmesine hatta bu kadar yüksek derecede bir sıcaklığın ortaya çıkarmasına şaşırmıştı.
Daha önce böyle yüksek sıcaklıklarda çalışan demirci hiç duymamıştı. Bilge Seviye ekipmanların yapımının zor olduğunu biliyordu fakat bu kadarını daha önce görmemişti.
Ned ise erimiş dişten kokuyu aldığı körüğü bıraktı ve hızla granitin içinde sıvı hale gelmiş metali çekti. Et kokusu burnunu doldurdu, metali kontrol ettiğinde mükemmel bir şekilde kaynaştığını anladı.
Ned vakit kaybetmeden metali kalıba döktü ve anında granit kalıplarla birlikte kan havuzunun içine attı. Bir anda kan havuzundan sesler gelmeye başladı. Kısa süre sonra ise sesler durdu ve Ned kalıbı çekip çıkarttı.
2 tondan fazla ağırlığa sahip olan dişten sadece 10 kiloluk bir kalıbı dolduracak kadar metal ortaya çıkmıştı. Bunun sebebi ise dişlerin içinde büyük oranda organik madde olmasıydı ve bu maddeler yüksek ısıda yok olup metal ile özleri kaynaşıyordu böylece metal organik hale geliyordu. Ruha bağlı bilge seviye kılıçların bilinç kazanmasının sebebi de buydu. Bu organiklik bir bilinç ortaya çıkartıyordu elbette tek sebep de bu değildi.
Ned kalıptan çıkarttığı kılıcı örsün üstüne metal yardımıyla koydu, ardından titanyum çekici eline aldı ve kulakları dolduran bir gürültü ile vurdu.
Elini kaldırdığı anda tekrar indirdi ve tekrar vurdu.
Nedin her darbesi bir düzene bağlıydı, aynı saniyede hatta aynı salise de çekiç kılıca vuruyor ve kalkıyordu.
Kılıcın şuan ki şekli normal bir kılıçtan farklı değildi fakat Bilge Seviye kılıçların hepsi bu şekilde yapılır ve kendisine özgü şekli alırdı. Bu yüzden Nedin şekil vermeye ihtiyacı yoktu, Tanrı Enerjisini kullanarak kılıcı dövdüğü sürece kılıç mutlaka kendine özgü şekli alacaktı.
Nedin her darbesinde titanyum çekiç aşınmaya başladı. Örsün ortası yavaş yavaş erirken Nedin Tanrı Enerjisi mükemmel bir şekilde kılıca aktarılıyordu.
Günler arka arkaya geçmeye başladı. Çekiç sesleri 20 gün boyunca durmadan Borisin avlusunda yankılandı. Klanın içinde dinmeden yankılanan ses herkesin dikkatini çekmişti. Defalarca Kıdemli Elderler Borisin konağına gelmiş fakat içeriye girmeyi yada gizlice kontrol etmeye cesaret edemedikleri için öğrenemeden geri dönmüştü fakat hepsi yüksek ısıyı hissetmiş şaşırmıştı.
Boris ise Nedi izlerken bir defa bile ses çıkartmamıştı. İfadesi her zaman şaşkındı ve Nedi izlerken gördüklerine inanamıyor gibiydi.
Onun başarabileceğine inanıyordu fakat her demircinin hata yapma ve işi mahvetme imkanı vardı ama Ned mükemmel bir şekilde kılıcı dövmeye devam ediyordu. Hareketleri kusursuzdu, kılıç ile olan bağı şimdi bile gözle görüşür bir şekilde oluşmuştu. Boris sadece kalpten Nedi taktir edebiliyor ve onu izlemekle yetinebiliyordu.
20.günü ardından Ned kılıcı neredeyse boşalmış Kan Havuzuna daldırdı, ardından kılıç kanla kaplıyken çekti ve bütün gücüyle dövmeye devam etti.
20 Gün boyunca günde sadece 1 defa kılıcı kana sokmuştu fakat 20. günün ardından her 1 saatte bir kılıcı kana batırmaya başladı.
22. Günde ise her 10 dakikada bir kılıcı kan havuzuna batırıyor ve tekrar dövüyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/108416233-288-k124737.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASD
FantasíaFantastik #1 bir zamanlar. Kurgusal bir boyutta geçen hikayenin baş kahramanı 4 yaşındayken ailesinin ölümüne şahit olmuştur. O günden sonra hayatında ki hiç bir şey aynı kalmamıştı. Hayatını ailesini öldürenlerden intikam almaya ve klanını eski iht...