ASD

50.Bölüm

Büyülü Canavar Vadisinde büyülü canavarlar gündüz inlerinden çıkamaz hale gelmişti. Ormanın dört bir köşesinde 2 ve 3 Seviye Büyülü Canavarların parçalanmış cesetleri dört bir yana yayılmıştı, sayıları günden güne erirken içgüdüsel olarak korkuya kapılmışlar ve ölmemek için saklanmaktan başka çare bulamamışlardı. Birbirleriyle konuşacak dilleri yoktu fakat olsaydı şuan hepsinin dilinde efsane hale gelmiş olan bir ışıktan bahsediliyor olurdu.

Kaçmayı başaran bazı Büyülü Canavarlar o ışığı görmüşlerdi, sadece bir anda ortaya çıkan ve yok olan ışıktan sonra düzinelerce Büyülü Canavar param parça halde yere yığılıyordu.

Herşey 6 ay önce ufak bir fare katliamından sonra başlamıştı. O gün farelerin cesetlerini yiyen Büyülü Canavarlar sonrasında buldukları yiyecekler için memnunlardı fakat zaman geçtikçe ceset sayıları arttı, Ormanın ferah kokusu kan ve çürümüş et kokusuyla yer değiştirdi. Günlerce yerinde duran cesetlerin üstünde kurtçuklar oluştu ve eskiden yeşil çimen örtüsü artık kemik yığınlarıyla kaplıydı. 

Ormanın 2, ve 3, Seviyeleri tamamen temizlenmişti. Ned 4.Seviyede vahşi bir canavar gibi Büyülü Canavarları kovalıyor, onları avlıyor ve cesetlerini öldükleri yerde bırakıp yeni kurbanlar arıyordu.

Her ölümden sonra yüzünde bir gülümseme vardı . Bu gülümseme herkesin kalbini titretecek kadar kötüydü fakat bu öldürmekten keyif alan bir gülümseme değildi.

Ned Kan Kudreti ile bütün olmak için 10 gün boyunca onu besledi, ne yemek yedi ne de su içti, uyumadan öylece Kan Kudretini besledi ve nihayetinde 10.Günün sonunda Kan Kudretiyle bir olduğunu hissetti, İlk sanat başarıyla tamamlanmıştı ve ikinci sanat şuan tamamlanıyordu.

'Kudret Kesiği!'

Ned'in kılıcından geniş tek parça yay şeklinde mavi Tanrı Enerjisinden oluşmuş bir enerji fırladı. Aynı anda önünde kaçan 10 Gri Kurtun gövdesi düz bir şekilde ikiye ayrıldı. 10 Gri Kurt yok olmuş olsa da Kudret Kesiği sınır sanımaz bir şekilde devam etti ve 100 metre içinde ki, ağaçlarda dahil önüne çıkan herşeyi acımasızca katletti. Ned'in önünde ki 100 metrelik açıklık ormanın her yerinde bulunan delikler halinde gökyüzünden görünüyordu. Binlerce yıldır yaşamış ağaçlar Ned'in kılıcı altında birer birer ölüyordu.

'Az kaldı sadece 243 tane daha öldürürsem 10. Görev tamamlanacak.'

'Evet fakat artık daha fazla burada kalamayız. 10.Göreve gelene kadar neredeyse 100.000 2 ve 3.Seviye Büyülü Canavar öldürdün. Böyle bir katliam ister istemez dikkat çekecektir. Görev bittiği anda burayı terk etmen gerekiyor. '

'Fakat ayrılmadan önce 30.Göreve kadar ilerlemem gerekiyordu.'

'Ned beni çok iyi dinle. Büyülü Canavar Boyudu normal bir boyut değildir. Sıkı kuralları vardır, burada öldürdüğün her yaratık gelecekte güçlü olma potansiyeline sahiptir. Dünyanın aksine burada bir Gri Kurtun Maksimum seviyesi 5 olmaz. Burada bir Gri Kurt sınırsız evrim geçirerek gelecekte zirveye çıkabilir. Öldürdüğün her yaratık geleceğin yok edilmiş bir parçasıdır bu yüzden derhal burayı terketmek zorundayız aksi taktirde ölürsün!'

Kan Kudretinin sesi endişeli çıkmıştı. Ned'in öldürmesi gerektiğini o söylemişti fakat garip bir duygu vardı içinde. Bir süredir izleniyormuş gibi hissediyordu ve özellikle izleyen kişinin hiç iyi niyeti yoktu. Ned bilmese de Büyülü Canavar Boyutunda Dünya ile kıyaslanmayacak güçlere sahip yaratıklar vardı. O kadar güçlüydüler ki bazıları çok daha büyük boyutları bile titretecek durumdaydı ve böyle yaratıkların şakası olmazdı. Sadece bakarak bile birisini param parça edebilirlerdi. Eğer birisi Ned'i izliyorsa bu ciddiye alınması gereken bir tehditti.