ASD

156.Bölüm

Ned sandığı elinde tutarken oldukça gergindi, Kırmızı Ejderha Klanının gerçek lideri ona bir hediye göndermişti, bu akıl almaz bir olaydı ve Nedin elinde tuttuğu sandıktan çıkan hediyenin değeri aynı zamanda onun değeri haline gelecekti. 

Bu hediyeden sonra Nedin Aydınlık Kilisesinden ne kadar korunduğu belli olacaktı. 

Ned elinde tuttuğu ufak sandığı yavaşça açtı, Sandığın içinden muazzam kırmızı bir ışık yayıldı, herkesin gözü ışıkla kamaştı ve Ned elini sandığın içine attı, İki parmağıyla kavradığı yüzüğü sakin bir şekilde çıkarttı ve ona dikkatlice baktı, ardından eli titremeye başladı.

'Bu... Bu kırmızı altından yapılma bir yüzük.' dedi Daha önce hiç kırmızı altın görmemiş olsa da elinde tuttuğu şeyin altın olduğunu biliyordu, ve Kırmızı altından yapılma olduğunu da anlamıştı.

Brad sakin bir şekilde kendi parmağında ki yüzüğü Ned'e gösterdi,

'Kırmızı Altın Depolama yüzüğü. 10km x 10kmlik alana sahiptir. Klanımızdan 10 tane 1 km x 1 km yüzük istedin fakat Kıdemli Liderimiz sana kendisininde kullandığı yüzüklerden birisi vermeyi uygun gördü.'

Ned sevinse mi üzülse mi bilememişti. 10KM X10KM lik bir yüzük hiç bir işine yaramazdı. Elinde zaten boyutsal yüzük vardı ve sınırsız depolama alanına sahipti ayrıca hali hazırda 24 tane boyutsal yüzüğü ve 1 km x 1 km alanı olan yüzlerce depolama yüzüğü de vardı. İstese bir depolama yüzüğü mağazası bile açabilirdi. Bu yüzüğün onun için neredeyse hiç bir kıymeti yoktu fakat bu sadece onun için geçerliydi. 

Kırmızı Altından bir yüzüğü kullanabilen kişi sayısı İmparatorlukta bir elin parmaklarından daha fazla değildi üstelik Ned çoktan kimsenin boyutsal yüzüğe sahip olmadığını anlamıştı. Kırmızı Ejderha Klanında yoksa zaten kimse de de olamazdı. 

Ned yine de keyifliydi, bütün İmparatorlukta çok az sayıda olan bir yüzük ona hediye edilmişti ve bu alanen ilan edilerek yapılmıştı, Kırmızı Ejderha Klanı ona oldukça değer gösteriyordu ve bunu ilan etmişti. Artık Aydınlık Kilisesi Nede saldırmak istiyorsa daha iyi düşünmeli ve öyle hareket etmeliydi.

'Teşekkür ederim Klan Lideri Dük Brad, Bu hediye için minnettarım.'

Ned saygıyla söyledi yüzüğü parmağına takarken, Brad ise oldukça gururlu görüyordu. Herkese Klanının gücünü bir defa daha göstermişti, İmparatorluğun en büyük dahisine kimsenin veremeyeceği bir hediye vermişti. Her ne kadar bu hediyeyi yollayan kendisi olmasa da sonuçta övgüyü alacak olan klandı.

Ned Bradi uğurladıktan sonra çığırtkan bir defa daha bağırdı.

'Aydınlık Kilisesi Kardinali Dük Ceralimo hazretleri teşrif ettiler.'

'Bir kardinal! Bir kardinal mi geldi?' dedi misafirlerden birisi yüksek sesle, herkes başını eğmiş ve Kardinali selamlamıştı. Aydınlık Kilisesinin gücü İmparatorluk üzerinde muazzamdı. Eğer Aydınlık Kilisesine saygı göstermek istemiyorsanız Brad gibi bir klana sahip olmak zorundaydınız. Ned ise başını eğmeyi red etti, sadece hafif bir şekilde selamlayarak rolüne devam etti, Bir kardinali muhatabı olarak bile görmüyordu her ne kadar Orta Aşama Bilge Seviye Aydınlık Büyücüsü olsa da.

'Hoş geldiniz Kardinal.' dedi Ned sakin bir tonda, Brade gösterdiği saygıyı ona göstermemişti.

'Hoş bulduk Arş-ü Dük Ned Kan. Tebrik ederim. Evlilik kilisemiz için çok mühim bir olaydır. Sizleri kutsamak için gönderilmiş olmaktan oldukça memnunum.'

Nedin ifadesi ciddileşti, gözü seyirdi. 'Beni kutsamak mı ?' dedi içinden. Kardinalin başını gövdesinden ayırmamak için kendisini zor tutuyordu.