Düğün bittikten sonra herkes geldikleri gibi döndüler, Ned ise malikanenin kabul odasına doğru sakin adımlarla yürürken Kardinalin onunla ne konuşmak istediğini düşünüyordu.
Bir süre sonra kabul odasına geldiğinde Kardinal oldukça endişeli gibiydi, Ellerini birbirine kenetlemiş ve parmaklarıyla oynuyordu, ayağı suçlu bir çocuğun ayağı gibi sürekli zemine vuruyor ve kolları istemsizce titiriyor alnından terler akıyordu. Kardinalin bu halin Nedi daha fazla şüphelendirdi. Ned geldiğini belli eder bir şekilde öksürdü, Kardinal birden ayağa fırladı, korktuğu her halinden belliydi.
'Kardinal iyi misiniz ? Oldukça tedirgin görünüyorsunuz .' dedi Ned. Onun bu halinden pek hoşlanmamıştı. Sanki birisi tarafından korkutulmuş gibi görünüyordu.
'Arş-ü Dük... HAYIR Ned. Lütfen beni dinle bu konu çok önemli. ' Nedin merakı her saniye katlanarak artıyordu.
'Söyleyin.' dedi Sakin bir ses tonuyla,
'Burada kimse bizi dinlemez değil mi ?' dedi Kardinal, etrafına kısık gözlerle bakarken.
'Hayır, eğer bunu yapan birisi olsaydı mutlaka anlardım.'
'Ned Kutsal Papa öldü.'
Ned bir anda ayağa fırladı, 'NEEE!'
'Sessiz olun lütfen.' dedi Kardinal etrafa göz gezdirirken,
'Kutsal Papa Nasıl ölebilir ? O Aziz Seviye Aydınlık Elementi kullanıcısı değil mi ?'
'Evet fakat öldü. Kutsal Papa ölmeden önce bana zihinsel bir mesaj iletti ve bazı şeyleri sana aktarmamı söyledi. Benimde fazla zamanım yok, peşimdeler.' dedi. Kardinal sürekli çevresini kontrol ediyordu.
'Benimle mi ? Benim Aydınlık Kilisesi ile hiç bir bağım yok.' Ned kendinden emin bir şekilde karşılık vermişti. Kutsal Papanın ölmesine üzülmüştü çünkü kendisi öldürmek istiyordu fakat intikamını da almaya niyetli değildi.
Fakat konu Nedin ilgisini oldukça çekmişti, bu konunun bir şekilde ona bağlanacağını düşünüyordu.
'O gün... Anne ve Babanızın öldürüldüğü gece...' dedi Kardinal ürkek bir ses tonuyla, Nedin ifadesi ciddileşti. Kardinal girmemesi gereken bir konuya giriyordu.
'O yıl Aydınlık Kilisesi büyük bir şahıs tarafından ailenize yönelik katliam ile görevlendirildi.' Kardinalin yarıda bıraktığı cümle Nedin adeta ciğerine saplanmış bir ok gibiydi.
'Bu konuyu açarak ölmeye hazırlanıyorsunuz.' dedi Ned öfkeli bir tonda,
'Önemli değil. Peşimdeler zaten beni öldürecekler. En azından ölmeden önce Kutsal Papanın emirlerini yerine getirip intikamımı senin sırtına bırakabilirim.' Kardinal kendinden oldukça emin görünüyordu. Anlattıklarından sonra Nedin kesinlikle bu olayı kurcalayacağını biliyordu.
'O zaman anlatın çünkü fazla sabrım kalmadı.'
'O yıl Kutsal Kilisemize bir şahıs geldi, fakir ve bitik bir görünüşe sahipti. Biz ilk önce onu ciddiye almadık fakat o çok güçlüydü, bir anda bütün kiliseyi baskı altına aldı. Ona saldıran veya direnen herkes öldü. Kutsal Papamız onun tarafından esir alındı ve bir odaya kapatıldı. Tam 4 gün boyunca o kişi tarafından alı konuldu,'
Kardinal derin bir nefes verdi, o günün hatırlayınca hala tüylerinin diken diken olduğu ve çok korktuğu belliydi.
'Anka Krallığı Kıdemli Kralı Ares yıllardan beri aslında bize hizmet eden fakat bize düşman görünen birisi. Aydınlık Kilisesi onu çocuk yaşta yetiştirmeye başladı, onu güçlendirdi ve şuan ki konumuna kadar destekledi. O Aydınlık Kilisesine karşı görünerek Kilisenin düşmanlarını kendi yanına çekiyor böylece Kilise kimin gerçekte düşman olduğunu anlayabiliyor. O Aydınlık Kilisesini gizli kardinallerinden. O yıl Kutsal Papa alı konulduktan 4 gün sonra serbest bırakıldı ve ilk emri Kan Klanının üyelerinin öldürülmesi oldu fakat sadece iki kişi için emir verildi. Size ve Büyük Babanıza asla dokunulmayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASD
FantasyFantastik #1 bir zamanlar. Kurgusal bir boyutta geçen hikayenin baş kahramanı 4 yaşındayken ailesinin ölümüne şahit olmuştur. O günden sonra hayatında ki hiç bir şey aynı kalmamıştı. Hayatını ailesini öldürenlerden intikam almaya ve klanını eski iht...