Ned in bir saniyelik öfke nöbeti ve etrafa kara bir bulut gibi çöken öldürme arzusu anında bütün tutsakları bayıltmıştı. Ned in gözlerini ayıramadığı kızın akıbeti de diğerlerinden farklı değildi. Ned geçte olsa yaptığı hatanın farkına varıp öfkesini ve öldürme arzusunu geri çekti ve sonunda baygın insanlar rahat bir nefes alabildi. Bir kaç yüz metre çevrede ki herkes bu durumdan nasibini almıştı hatta gizlenen 4 8.Seviye Savaşçı bile bir anda şaşırıp istemsiz olarak bir kaç adım geri çekilmişlerdi. Öldürme arzusu Tanrı Enerjisiye ilişkili değildi, kişinin iradesi ve tutkusuyla alakalıydı sadece yeterli derecede can almış kişiler güçlü Öldürme Arzusuna sahip olabilir di. Ned fazla insan öldürmese de sayısız Büyülü Canavar öldürmüştü . Ölüm ölümdü bir böcek veya bir ağaç ile Bilge seviye İnsan veya Bir büyülü Canavar arasında fark yoktu. Bir çok güçlü kişi çoğu zaman rakibini Öldürme arzusu kullanarak öldürebilirdi bile bu gayet sıradan bir durumdu. Bilge seviye hiç can almamış bir insan 8.Seviye fakat binlerce can almış bir savaşçının karşısında korkudan deliye dönebilirdi .
Bu kazanacağı anlamına gelmese de rakibine öyle düşündürebilir ve avantajı elinde tutabilirdi. Öldürme Arzusu işte bu sebepten dolayı çok önemli bir şeydi. Ned'in karşı konulamaz Öldürme Arzusu daha önce binlerce can almış 4 savaşçıyı şoke etmişti çünkü güç farkı ne olursa olsun Ned çok daha fazla kana bulanmıştı.
Ned ayağa fırladığı gibi bir peri gibi yerde uyuyan, bayılmış olsa bile zerafetinden hiç bir şey kaybetmeyen kıza yaklaştı, elini yavaşça başının üstünden geçirdi ve avucunda beyaz bir ışık parladı.
'Umut ışığı.' dedi ve kız gözlerini yavaşça açmaya başladı. Ned yeni doğan güneşi, gökyüzünü kaplayan dolun ayı veya bulutsuz bir gecede yıldızları izlermiş gibi huzurla dolarken bu sahnenin hiç bitmemesini istiyordu. Daha önce tanımadığı bir kişinin onu bu kadar kendine çekebileceğini tahmin bile edemiyor dehşete düşüyordu.
'Kan Kudreti onda bir gariplik var mı ? Bana büyü falan mı yaptı ? Kendimi onun etkisinden alamıyorum ?'
'Büyü mü ? Hayır ne açıdan bakarsam bakıyım o kız Tanrı Enerjisi kullanmaktan tamamen aciz fakat Tanrıları bile kıskandıracak güzelliğe sahip. Böyle bir güzelliği hayatım boyunca hiç görmedim. Sayısız boyut gezdim ve sayısız kadın tanıdım. Kraliçeler,prensesler,kontesler,düşesler ile birlikte oldum hatta uğruna savaşlar verilen kadınlarla bile yakınlaştım fakat onun ki gibi saf bir güzelliği daha önce hiç görmedim...
Ned böyle tanrının unuttuğu bir yerde eşsiz bir çiçek buldun. Onu koru.'
Kan Kudretinin son sözü ne kadar etkilendiğini anlatır nitelikteydi, ruhu binlerce yıldır bir kılıca hapsedilmiş ve kurtarılamamıştı fakat yine de erkeklik dürtüleri yerindeydi. İstese de istemese de kızın güzelliği karşısında kendisini ateşe uçan sinekten farksız hissediyordu.
Kızın derin mavi gözleri Ned'in gözleriyle buluştu ikisi tek kelime bile etmemiş olsa da saniyeler içinde birbirlerinin gözünden her şeyi görmüşlerdi. Ned derin gözler içinde kaybolmuş avare bir şekilde dolaşırken kız bilmediği bir alanda halinden memnun bir şekilde duruyordu.
Bakışmaları sadece bir kaç saniye sürse de bir ömür gibi geçen süre içinde artık ikisi birbirine bir kaç saniye öncesi kadar yabancı değildi.
Ned yılların verdiği girişimci ruh ve asla utanmayan karakteri sayesinde ilk konuşan oldu, bütün statüsüne,gücüne rağmen elini uzatırken biraz titremişti. Korkmamış,utanmamış hatta çekinmemişti fakat heyecanına engel olamıyordu. Midesinden yükselen ve aklına bir yıldırım gibi çarpan o heyecan hissi garip bir mutluluk ve korkuyla karışık anlaşılamaz bir duygu veriyordu. Ned bilmese de kızda tamamen aynı şeyleri hissediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASD
FantasyFantastik #1 bir zamanlar. Kurgusal bir boyutta geçen hikayenin baş kahramanı 4 yaşındayken ailesinin ölümüne şahit olmuştur. O günden sonra hayatında ki hiç bir şey aynı kalmamıştı. Hayatını ailesini öldürenlerden intikam almaya ve klanını eski iht...