Ned kitabın açıklamasından dolayı heyecanlanmıştı, içindeki öğrenme dürtüsünü bastırmak imkansızmış gibi hissediyordu.
Çaresizce bu dürtüye boyun eğerek aslında hiç istemediği dikiş sanatını öğrenmek için gerekli adımı attı.
Kitab dir önceki gibi yavaş yavaş yok olurken yine zihninde arka arkaya akan sayısız resim bir anda geçti ve düzene girdi.
Yine kendi bedeni zihninde belli bir pozisyonda öylece duruyordu.
Ned oturdu ve aynı zihninde ki gibi avuçlarını yere bakacak şekilde birleştirdi. Gözlerini kapattı ve tatlı bir kadın sesi robotumsu fakat nazik bir tonda anlatmaya başladı.
'Bu duruşun ismi ''YERE bakıştır.'' Tanrı Enerjisi bir ip gibi toprağa yönlendirilerek görünür hale getirilmesi için toprak elementinden destek alınır. Toprak elementi ile kaplanan Tanrı Enerjisi sağlam bir ip halini alır ve böylece dayanıklı bir birleştirici malzeme elde edilmiş olur.
1.Duruşu aldıktan sonra parmaklar olabildiğince yere bakar şekilde açık olmalıdır. Sadece parmakların birleştiği noktanın ucundan toprağa Tanrı Enerjisi aktarılmalı ve aktarılan Tanrı Enerjisi toprakla dikkatlice sarılmalıdır.
Konsatarson hayatidir bu yüzden dikkat dağıtacak bütün dış etkenlerden izole olmak zorunludur.'
Sesin büyüleyici tınısı yok olurken Ned öylece kala kalmıştı. Etrafında toprak yoktu ama yine de denemeye karar verdi.
Parmaklarını söylendiği gibi tamamen yere çevirip aralarında ki mesafeyi açtı. Bütün beliğini adarcasına konsantrasyonunu maksimimua çekti.
Derin derin nefes alıp aynı zihinde ki resimde gördüğü gibi parmaklarından ince parlayan bir çizgi çıktığını hayal etti fakat bedeninde değişen hiç bir şey hissetmiyordu.
Tanrı Enerjisini parmaklarının cuuna kadar yolluyor ama dışarı çıkarmayı başaramıyordu.
Denemeye devam ederek sürekli olarak parmaklarını zorladı ve kısa süre sonra Tanrı Enerjisi tamamen bitti.
Nefes nefese gözlerini açtığında aslında Peri Kraliçesi Dikiş Sanatının o kadarda kolay olmadığını anladı. Tanrı Enerjisini çekmek dışarı çıkarmaya göre çok kolaydı.
Üstelik Tanrı Enerjisini parmaklrından söylendiği gibi dışarı çıkartsa bile nasıl Toprak Elementiyle saracağını bilmiyordu. Tek güvendiği şey hayal gücüydü, sadece olmasını isteyecekti ve olacaktı diye düşünüyordu ama az önce parmaklarından Tanrı Enerjisini çıkartmaya çalışırken başarısız olmuştu.
Sadece bir denemede vaz geçecek değildi. Ejderha Pulu Yenileme tekniğinden yani ölümsüzlüğe götüren teknikten daha zor olan teknik şüphesiz daha güçlü demekti.
Tekrar oturup gözlerini kapattı. Tanrı Enerjisini bedenine çekerek enerjisini toplamaya başladı.
Uyumadan önce güneşi kontrol etmişti. Henüz daha zirve noktasına bile ulaşmamıştı bu yüzden saatin sabah 10 civarı olacağını tahmin ediyordu. Şafak sabah saat 6 gibi söküyordu. Bu durumda gerçek dünya da 20 saat sonra uyanması gerekiyordu. Yani Beyaz oda da 40 saat vakti vardı fakat burada zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordu. 20 saat sonra uyanması gerekse bile uyanabileceği şüpheliydi. Yine de şuan buradaydı ve yapması gereken şey burada olduğu süre boyunca sadece bu sanata odaklanmaktı.
Tanrı Enerjisini uzunca bir süre daha çekmeye devam etti ve yeterli noktaya geldiğini düşündüğünde tekrar parmaklarını birleştirip kendisini düşücelerden arındırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASD
FantasyFantastik #1 bir zamanlar. Kurgusal bir boyutta geçen hikayenin baş kahramanı 4 yaşındayken ailesinin ölümüne şahit olmuştur. O günden sonra hayatında ki hiç bir şey aynı kalmamıştı. Hayatını ailesini öldürenlerden intikam almaya ve klanını eski iht...