ASD

23.Bölüm

Ned yatağında huzurlu bir şekilde oyuyor görünürken zihninde son bir aydır devam ettiği Peri Kralçicesinin Dikiş Sanatına çalışıyordu. 

'Bu sanat gerçekten tanrısal denecek kadar iyi. Tanrı Enerjisi kontrolüm giderek daha hızlı artıyor. Acaba Ejderha Pulu Yenileme Sanatının 2.Bölümüne ne zaman başlayabilirim. '

Ned parmaklarından çıkan 10 tane ipin etrafına Toprak Elementi ile tam bir örtü kaplamak için uğraşırken anlında boncuk boncuk terler oluşmuştu. İplikleri üretmek yeterince zorken birde üstüne toprak elementiyle kaplamak onun sınırlarının ötesinde bir şeydi fakat bunu denemek için yeterli azme ve yapana kadarda gereken hırsa sahipti.

İpleri beyaz odanın zeminine sabitledikten sonra zihnini her türlü düşünceyi attı ve tamamen temiz bir şekilde sadece Toprak Elementine yoğunlaştı. 

Parmaklarının ucundan ileriye doğru atılan kahverengi örtü yavaş yavaş mavi Enerji iplerini sarmalamaya başlarken Ned'in yüzünde acı çeken bir ifade tekrar oluşmuştu.

Acıy katlanarak ipçikleri sarmaya çalıştı ve neredeyse yarısına kadar toprak enerjisini ulaştırdıktan sonra bir anda enerji ipleriyle birlikte toprak elementi buharlaşıp hiç var olmamış gibi kayboldu. Ned nefes nefese oturduğu yerden gözlerini açtı ve ellerini indirerek dizine koydu, Başını öne eğerek nefesini dengelemek için bir süre nefesini kontrol etmeye çalıştı. Ardından binlerce defa tekrarladığı Ejderha Pulu Yenileme sanatının birinci duruşunu yapmak için ayağa kalktı. Ellerinde ve özellikle parmak uçlarında ki acı zihnini bulandırdığı için acıyı geçirmek zorundaydı.

1.Duruşu ve 2.Duruşu ardı ardına ahenkli bir uyum içinde tekrarladıktan sonra nihayet bedeninde ki ağrı yok olmuştu, tekrar oturup Tanrı Enerjisini toplamak için meditasyona başladığı sırada alıştığı çekme hissi belirdi ve Beyaz odadan zorla dışarıya çıkartıldı. 

Gözlerini açtığında henüz yeni taşındığı odanın tavanına baktı, sakince yatağından kalkıp odaya geldiğinde dolabında bulunan Alev Büyücülük Okulunun Siyah Göleğini ve pantolonunu giyip üstüne Kırmızı Siyah kaliteli kumaştan yapılmış özel cübbeyi giydi. Aynada kendisine kısa bir süre baktıktan sonra yüzünde gördüklerinden hoşlanan bir ifade belirdi.

Odasından çıktıktan sonra Dün kitapçıktan okuduğu ilk teori dersinin verileceği Alev Eğitim Binasına doğru yürümeye başladı.

Kısa bir süre sonra tek başına yürüdüğü yolda onlarca sonra yüzlerce insanla birlikte yürüyor hale geldi. Bazı öğrencilerin boyu ondan uzun bazıları bir kaç yaş bazıları ise onlarca yaş daha yaşlıydı.

Hepsinin Cübbelerinin üzerinde farklı renklerden yapılmış bronşlar vardı ve Ned bunları takan öğrencilerin hangi elemente sahip olduğunu hemen anlayabilmişti.

Bronşların rengi element renkleriyle aynıydı bu yüzden onun gibi zeki birisinin tahmin etmesi hiçde zor değildi. 

Kısa süren yoldan sonra Alev Eğitim Binasına girdiğinde öğrencilerin arasından sıyrıldı ve onun yaşlarında bir kaç kişi ile birlikte aynı yöne doğru yürümeye başladı.

Kısa süre sonra büyükçe bir anfinin onune gelmişti.

'Umarım bir sakarlık yapıp kendimi ilk günden rezil etmem.'

Ned derin bir nefes alıp anfiden içeriye girdiğinde çoktan bir çok öğrencinin farklı farklı yerlerde oturduğunu gördü. Boş bir yer aradıktan sonra 20 sıralı koltuk bulunan anfinin üst tarafında ki 18.Sıraya yürüdü. Sıranın ortalarına doğru yürüyerek boş bir noktaya oturdu ve sessizce beklemeye başladı. Bu sırada sınıftaki öğrencilere bakmaya ve sınıf arkadaşlarını incelemeye özen göstermeyi de ihmal etmemişti.