ASD

43.Bölüm

Ned Anka Şehrinin doğu bölgesine altın kaplamalı oldukça lüks görünümlü bir at arabasıyla ilerliyordu. Arabanın küçük pençeresinden etrafı izlerken yavaş yavaş farklılaşan manzara dikkatini çekmişti.

Evler daha büyük hale gelmeye ve çokdaha lüks görünmeye başlamıştı. Burada bulunan mağazalarda kaliteli kıyafetler ve çok daha kaliteli eşyalar vardı. Araba taş yolları geçmeye devam ederken lüks evler yerlerini duvarlarla örülü büyük klan malikanelerine bırakmaya başladı. 

Sadece duvarlarda kullanılan taşlar bile o kadar değerliydi ki bir tanesi fiyatı ile rahatlıkla Kan Kasabası bir kaç ay açlık endişesi olmadan yaşayabilirdi. Ned her klan malikanesinin duvarını gördüğünde dikkatlice kapıda bekleyen nöbetçilere baktı. Araba ilerledikçe nöbetçilerde güçlendi ve 20 dakika sonra Ned şaşkın şaşkın gördüklerine bakarken ne diyeceğini bilememişti.

Göklere uzanacakmış gibi görünen üst üste binmiş en kaliteli taşlardan yapılma büyük bir Duvar. Duvarın üstünde büyük bir Ejderha sembolü ve bir yanında ay diğer yanında ise güneş. Bu malikanenin kime ait olduğunu anlamak fazlasıyla kolaydı. Kırmızı Ejderha Klanı'nın Ay Işığı ve Gün Işığı kollarına aitti.

Kırmızı Ejderha Klanı devasa büyüklükta akıl almaz bir klandı. Merkezi Dünya İmparatorluğundaydı ve Dünyanın en büyük ticari kuruluşuydu. Her Krallıkta mutlaka alt klanlarının bazıları onların adına iş yapardı ve sadece Alt Klanları olsa bile iş yaptıkları Krallıklarda en büyükler arasında olurlardı. Şüpheisz Kırmızı Ejderha Klanı en güçlü oluşumdu, Askeri gücü bilinmese de maddi gücü akıl almaz ölçüdeydi.

Ned duvarın heybetini izlerken nutku tutulmuştu, araba duvarın yanında 10 dakika boyunca ilerledi ve nihayetinde duvarlar bittiğinde yeni bir malikane ortaya çıktı. Bu Malikane Alev Klanının yaşadığı yerdi, Şehrin en büyük güçlerinden birisi Alev Klanıydı, Askeri güç bu klanın elindeydi ve hiç zayıflama belirtisi göstermeden her geçen gün daha da güçlü hale geliyordu.

Araba Klan kapısının önünde durdu. Kapının üstünde büyük bir Anka Resmi vardı ve arkasında alevler işlenmiş bir altın plakanın üstünde sanki gerçek gibi görünüyordu.

20 yaşlarında ki kırmızı saçlı adam Ned'i kapıdan geçirdi ve bir süre yürüdükten sonra büyük bir Malikanenin önüne geldiler.

Malikane göz alabildiğine uzanan devasa bir alana inşa edilmiş bir yapıydı, Yapımında kullanılan Ateş Kayaları'nın sadece bir tanesi bile 100 altın değerindeydi ve onlardan milyonlarcası sadece Malikanenin inşaatında kullanılmıştı. 

Ned adamla birlikte yürüyüp malikaneden içeriye girdiğinde zenginlik ve lüks onu dehşete düşürmüştü,heryer altın kaplıydı, bütün sehpaların üzerinde yüzbinlerce altın değerinde antikalar, özel yazıtlar, ünlü heykeltraşların heykelleri ve büyük ressamların tabloları vardı fakat bütün malikanenin değeri bile duvarda asılı olan Odachi kılıcının değerine yaklaşamazdı bile.

( https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/736x/7a/67/dc/7a67dce21ad419b260b358c28b683560.jpg )

At bölen kılıç olarakda bilinen ince ve uzun kılıç efsaneviydi, Tarihde sadece 3 kişi bu kılıcı kullanmıştı ve bu kılıcı kullanan herkes adını altını harflerle tarihe yazdırmıştı. 

Böyle bir kılıç satın alınamazdı, böyle bir kılıç sadece hak edilebilirdi ve kesinlikle bir süs eşyası değil savaş için yaratılmış akıl almaz bir eserdi. Ned kılıcı görür görmez hayran olmuştu, pahabiçilemez onca şey arasında en dikkatini çeken şey en değerli olan olmuştu.