ASD

31.Bölüm

Ned Oliverle birlikte şehrin içinde uzun bir süre dolaşmış. Kendisine daha iyi kıyafetler almış ve hepsi için toplam 30 Gümüş ödemişti. Fiyat normal kıyafetlere göre uçuk denecek kadar yüksek olsa da Ned buna değer olduğunu düşündü.

Aslında bunu egosu yada yavaş yavaş filizlenen kibri yüzünden değil sürekli olarak görünüşü sebebiyle insanlarla sıkıntı yaşamak istemediği için yapıyordu. 

'Kan kasabasında insanlar dış görünüşe göre birbirini yargılamazdı.' demişti kendi kendine. Yıllarca yaşadığı evinde kıyafetler ile ilgili bir ayrım yapılmaz sadece kıyafeti giyen kişiye göre davranılırdı fakat Anka Krallığında durum hiçde böyle değildi. İnsanlar sadece dış görünüşlere göre birbirine tutumlarını belirliyordu ve Ned'in kısa sürede edindiği bütün deneyimlere göre eğer fakirsen kesinlikle problem yaşama olasılığın diğerlerine göre çok yüksek olduğuydu.

Ned insanlar arasında böyle bir ayrım yapmıyordu eğer yapsaydı dilenen yaşlı bir adama yeni kıyafetler alabilmesi için 1 Gümüş vermezdi. Yaşlı adamın göz yaşlarını hatırladıkta hala içi parçalanıyordu. Onun pespaye ve bitik hali nedense büyük babasını hatırlatmıştı. Büyük babası kıyafetlerini her zaman iyi kumaşlardan yaptırsa da yüzünde ki bitik ifade sanki hiç bir şey onu mutlu edemez gibi görünmesine sebep oluyordu.

Akşam güneş batarken Ned ve Oliver Alev Büyücülük Okulunun kapısından girmişlerdi.

Ned Oliver'a bakarak saygılı bir şekilde selamlamış ve,

'Teşekkür ederim Kıdemlim.' demişti. Oliver ise Ned'in bu tutumundan hem hoşlanıyor hemde rahatsız oluyordu bu yüzden,

'Ned bana bu şekilde saygılı davranırsan başıma iş acababilirsin. Özellikle okul içinde bana Bay Oliver yada sadece Oliver de.'

Oliver böyle söylemiş olsa da Ned ona karşı saygı hissediyordu ,

'Neden böyle davranamazmışım ? Kim beni engelleyebilir ki ?'

Ned'in kendinen emin tavrı karşısında,

'Sana kimse bir şey diyemez sonuçta sen burslu bir öğrencisin fakat yaşın küçük ve fakir bir aileden geliyorsun. Bu iki etken bir araya gelince saygılı olmaya eğlimlisin lakin dışardan görenler benim seni bu yönde yönlendirdiğimi ve seni bana saygı duymaya ve eğilmeye zorladığımı düşünür. Eğer bu durum dedikodu haline gelirse sadece işimden olmakla kalmam korkarım ki hayatımdan bile olabilirim.'

Ned Oliver'in iyiliği için sözlerini onaylar şekilde başını salladı ve,

'Tamam Oliver diye seslenmeyi tercih ederim. Bay eki fazlasıyla mesafeli gibi geliyor.'

Oliver gülümsedi ve Ned'in onu selamladığı gibi onu selamladı. Ned arkasını dönüp uzaklaşırken Oliver uzaktan onu izledi ve ,

'Sen nasıl bir arka plana sahipsin acaba ? 20 Altın fakir bir ailenin elde edeceği bir para değil üstelik 2.Seviye bir çekirdek fakir bir ailenin hayatı boyunca göremeyeceği kadar para demek.'

Oliver Ned'in arka planını merak ederek arkasını döndü ve okuldan ayrıldı.

Ned bu sırada çoktan odasına girmiş ve yatağının üstüne oturmuştu. 

Bütün gün yürümüş olmasına rağmen en ufak bir yorgunluk bile hissetmiyordu üstelik bugün öğrendiği herşey yeni bakış açısı kazandırmıştı.

Yeni aldığı kıyafetlerini çıkartırken uyku kiyafetlerini giydi. 

Özenle yeni kıyafetlerini dolaba yerleştirdi ve kenarda duran pakettin içinden eskimiş cübbesini, gümüş zırhını ve hala keskin olan kılıcını çıkarttı.