ASD

152.Bölüm

Konstantin Buz Yetisinin çekirdeğini alırken bir anda Ned ve Nina onların önünde belirdi, hepsi başını saygıyla eğerek Nedi selamladı.

'Hoşgeldiniz Lordum.' dedi Katarina Nedin yanına yaklaşırken,

'Hoşbulduk,' dedi. Ned sakin bir tonda, yakından hepsini süzdüğünde içi sızladı, hepsinin neredeyse 2 yıl içinde bir çok yara aldığını anında anlamıştı, özellikle bazı yaralar ölümcül sayılabilecek kadar ciddiydi.

Hepsi Ninayı da saygılı bir şekilde selamladı,

'Sizin için çok zor zamanlar olmalı.' dedi Ned onların yaralarını gördükten sonra biraz endişelenmişti. Eğer onların yanında olsaydı hiç birisi ölüm tehlikesi yaşamamış olurdu.

'Bir çok tecrübe kazandık Lordum.' dedi Alya saygılı bir şekilde. En ağır ölüm tehlikesi yaşayan kişi oydu, 3 defa ölümün eşiğine gelmiş fakat ölümün pençesinden kaçmayı başarmıştı, Ön saflarda olmanın bedeli buydu, en çok ölüm tehlikesi onun omuzlarındaydı ve şikayet etse bile bu durum değişmeyecekti. 

'AYDINLANMA!'dedi Ned elini sallayıp, bir anda 5 kişinin bedeni de sarı, beyaz ışıklar saçmaya başladı. Yaraları gözle görülür bir hızla iyileşiyor ve arkalarında iz bile kalmıyordu. Ned 9.Seviye Aydınlık büyüsü kullanmıştı ve Zirve Seviye Büyücü olduğu için etkisi çok daha güçlüydü. Sadece yaraları değil aynı zamanda kopmuş dokuları da tekrar oluşturuyordu ve normal bir 9.Seviye Büyücünün büyüsünden en az 3 kat daha hızlı bir şekilde gerçekleşiyordu.

'Lordum... Siz Bilge hayır hayır... Zirve Aşama Bilge Seviye büyücü olmuşsunuz.' dedi Konstantin heyecanlı bir şekilde, Nedin bedeninden yayılan aurayı hepsi rahatlıkla hissedebiliyordu.

'Ama nasıl ?' dedi Sofya, oldukça şaşırmıştı. Böyle bir gelişim herkesin hayallerinin çok ötesindeydi.

'Bende bazı tecrübeler kazandım.' dedi Ned gülümseyerek.

'Ayrıca sadece bu değil. Sözleşmeli boyutsal yüzükleri açmanın yöntemini de buldum.' dedi Ned. 

Ned daha onların soru sormasına izin vermeden elini göğsünün üstüne sertçe vurdu, ardından yüksek bir tonda konuştu,

'EFSUNLA!' dedi. Göğsünün üstünde mavi bir ışık yanmaya başladı, bir süre sonra ışık yavaşça soldu ve Nedin bedenine bir efsun işlendi.

'İtaat Efsunu.' dedi Ned sakin bir tonda, sözleri diğerlerine anlamsız gelmişti bu yüzden onlarla tekrar bağlantı kurarak yaşadıklarını görmelerini sağladı.

Hepsi buz kesmiş bir şekilde dona kaldı, yüzlerinde utanç dolu bir ifade vardı. Onlar kendilerinin uzun zamandır acı çektiğini ve ölüme yakın olduklarını düşünmüşlerdi fakat Nedin yaşadıklarını gördükten sonra bu düşüncelerinden dolayı utanmışlardı. Ned eğer onlarla bağlantısını koparmamış olsaydı çektiği acı onların ölmesine sebep olabilirdi.

Ned sakin bir şekilde boyutsal yüzükleri çıkarttı,

Bir tanesini eline aldıktan sonra avucunda sıktı ve sakin bir şekilde konuştu,

'İtaat et!' dedi Ned emreder bir şekilde yüzük bir anda titremeye başladı, etrafında ki mavi katman kırılmaya ve dökülmeye başladı, Ned hemen ardından tekrar emretti,

'Kır!' dediği anda boyutsal yüzüğün çevresini saran Tanrı Enerjisi param parça oldu ve boyutsal yüzük içinde ki her şeyi dışarıya kusmaya başladı.

Bir süre sonra bir kaç yüz metre içinde muazzam bir hazine yığını vardı, Her yere yayılmış onlarca kılıç, yüzlerce miğfer,sayısız ayakkabı ve binlerce zırh . Ned ise hiç birisine önem vermeden ilahi bir şekilde parlayan kolyeye doğru yürüdü, kolyeyi aldıktan sonra sakin bir şekilde kontrol etti.