47.Bölüm

10.6K 892 69
                                    


Ned şaşkınlıkla sordu,

'Yani buraya benden başka gelenlerde mi oldu ?'

'Hahaha... Elbette, buraya sık sık insanlar gelir ama buraya senden daha güçsüz olarak gelen kişinin olmadığına eminim ama endişelenme. Büyülü Canavar Boyutunda sağlam bir hiyerarşi vardır. Güçlü olan Büyülü Canavarlar ile Zayıf olanların sınırları farklıdır . Senin seviyende buraya gelen kimse olmadığı için bizim yerimiz elbette Zayıf Büyülü Canavarların yaşadığı Zümrüt Ormanı ve Tartu Mağaraları olacak. Burada rahatsız edilmeden eğitimine devam edebilirsin ayrıca gerektiği zaman çıkıp avlanabilirsin ve elde ettiğin Büyülü Canavar Çekirdeklerini emerek büyücü gelişimini yükseltebilirsin.'

'Tamam o zaman nereye gideceğim.'

'Hmmm.... Bir saniye bekle bakalım. Buraya gelmeyeli neredeyse 95 Bin yıl oluyor biraz değişmiş olabilir. '

Bir süre sessizlik oldu ve,

'Sağ tarafta bir patika var , o yoldan devam et. Patika 2 'e ayrılınca dur ve yan tarafta ki duvara dön. O duvarın üstünde büyük bir kaya olacak diğerlerinden farklı üçgen şeklinde. O kayayı 3 defa sağa 2 defa sola döndür, Ardından 2 defa içeriye bastırıp 3 defa kendine çek . Altında ki gizli geçit açılınca oraya gir. Gençliğimde o mağarayı eğitim yapmak için ben dizayn etmiştim. Büyük Atan Han da o mağarada eğitim yapmıştı ve şimdi sende mağarada eğitim yapacaksın.' dedikten sonra Kan Kudretinin sesi oldukça keyifli gelmişti. 

Ned etrafına bakındı ve patikayı gördü hızlıca yürüdü ve patikadan yokuş aşağıya 2 kilometre kadar yürüdü. Bu sırada hiç bir büyülü Canavarla karşılaşmamış olması büyük şanstı. Patikanın sonuna geldiğinde yol ikiye ayrılıyordu, Ned hemen döndü ve kayaya baktı, büyükçe bir kayanın üstünde bir çok ufak taş vardı. Taşlara tek tek baktı ve söylenen üçgen kayayı aynen söylendiği gibi sağa sola çevirdi ve içeri bastırıp 3 defa kendine çektikten sonra önünde ki kayadan büyük bir gürültü duyuldu.

Etrafında ki hava açılan kayanın boşluğundan vakumlanmış gibi içeriye çekildi ve içeride ki toz dışarı çıktı.

Ned mağaranın içine girdiğinde ağzı açık kalmıştı. Neredeyse 100 metre genişliğindeydi, tepesinde bir kaç tane delik vardı fakat taşlarla kapatılmıştı bu yüzden de içeriye ne yağmur suyu girmiş ne de hava almıştı. İçeride ki hava fazlasıyla ağırdı.

'Şurada 3 tane kaya var. Onları kaldır altlarında 6.Seviye Domuz Burunlu Dağ Pitonunun derisinden yapılma ipler olacak. Onları serbest bırak ve mağaranın delikleri açılsın. İçeride ki hava tazelenince de mağara yaşanabilecek hale gelecektir.' dedi.

Ned vakit kaybetmeden talimatlara uydu. Mağaranın üstünde ki 3 havalandırmayı kapanan kayalar yerinden oynadı ve içeriye giren temiz hava kirli havayı dışarıya attı. Bir kaç dakika sonra taze hava mağaraya hakim olmuştu.

'Zaman kaybetme lüksümüz yok! Hemen Doğa İmparatorunun Nefes Sanatına çalışmaya başlamalısın.' dedi.

Ned oturdu gözlerini kapattı ve Klavuz elinde belirdi. Kapağını açtığı anda bilgiler zihnine doldu.

Kitabın toplam 10 sayfası vardı fakat her biri diğerinden daha zor gibi görünüyordu, Ned ilk sayfadan çalışmaya başladı.

Yöntem oldukça basitti, sadece otururken derin nefes alıp kontrollü bir şekilde bırakmaktan ibaretti. Ned ağzını yarım açıp derin bir nefes aldı ardından yavaş yavaş burnundan bıraktı, bu sırada oksiyen bütün bedeninde çoktan dolaşmıştı, bir sonra ki nefes ilkine göre çok daha zordu, çiğerleri daha fazlasını istermişcesine açılmıştı. Ned tekrar havayı içine çekti ve bedeninde dolaştırdıktan sonra yavaş yavaş burnundan verdi, bir nefes alma ve verme süresi ortalama 2 dakika sürüyordu, her saniyesinde muazzam bir kontrol gerekiyordu ve tam bir trans halinde olunmalıydı. Hava bedeni dolaşırken bütün damarlarda Tanrı Enerjisiyle birlikte hareket ediyordu, oksijenin ulaştığı her ücreye böylece Tanrı Enerjisi de ulaşıyordu.

ASDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin