ASD

115.Bölüm

Ned derin bir nefes aldı ve kendisini topladı, Nina gitmeden önce bir defa daha kalbine hançer saplamıştı. Buna katlanmak çok zordu.

'Alya. Bu adamın bedenini al. O kadının zindanının tam karşısına koy. Sürekli görebileceği bir şekilde yerleştirmeye özen göster' dedi. Ardından arkasını döndü ve malikaneden ayrıldı fakat henüz işi bitmemişti. İmparatorluk Elçisine Ninayı emanet ederken ona açıkça olacakları söylemişti ve buna rağmen uyardığı şeyler yaşanmıştı. Hatta çok daha kötüsü olmuştu. 

Ned nereye gideceği konusunda emin değildi. Katarinaya baktı ve,

'İmparatorluk Elçisinin malikanesini biliyor musun ?'

'Biliyorum Lordum.'

'Göster.'

Dedikten sonra Ned ve Katarina İmparatorluk sokaklarında hızla hareket etmeye başladı. Nedin Aziz adımlarının gücü Bilge Seviyeye ulaştıktan sonra çok daha fazla artmıştı. Artık eskisinden 2 kat daha hızlı hareket edebiliyordu . Aziz adımlar eskisine göre artık daha az kullanışlıydı buna rağmen. Bilge Seviye olduktan sonra uçma hızı gerçekten akıl almaz ölçüdeydi ve Ned toprağa basmadığı sürece Aziz Adımlar işine yaramazdı . 

Kısa süre sonra sokaklar daha geniş hale geldi, her tarafta büyük klanların malikaneleri ve büyük şirketlerin merkezleri vardı. Ned Katarinayı takip ederek İmparatorluk Sarayına yakın olan İmparatorluk Elçisinin Klanına girdi. 

Kapıda bir kaç nöbetçi vardı fakat Katarina fırsat bile vermeden ikisini de bayıltmıştı. 

Ned Katarinaya baktı ve ardından acımasız bir tonda konuştu,

'HERKES ÖLECEK!'

Katarina kılıcını çekti ve onaylar bir şekilde başını salladı. Ned Bilge Seviye Aurasını bir defa daha serbest bıraktı. Baskı bütün klanın üstüne çöktüğünde zaten Klanın içinde bir tane Bilge Seviye kişi olmadığı için karşı koymak imkansızdı. Ned tek bir darbe ile yüzlerce yıldır sarsılmadan duran Klan Kapısını yerinden fırlattı . Ardından görülmez bir hızla ileriye atıldı. Hala şok etkisinde olan klan üyeleri tepki bile veremeden Nedin kılıcı altında can vermeye başladı. Ned Malikanin bir kaç yüz dönüm arazisinde ki bütün yetişkinleri tek tek kılıçtan geçirdi. 

Her geçtiği yerde insan uzuvları her yere saçılmıştı. Toprak kanla ıslanmış ölüm sessizliği ve kan kokusu bütün malikane arazisini sarmıştı. 

Ned Malikanin içine daldığında karşısına çıkanlar Klan Elderleri olmuştu, 9.Seviyede ki güçleri ile karşı koymaktan acizlerdi. Ned zaman kaybetmeden hepsini tek tek katletti. Sadece 10 dakika içinde 2.000 Klan üyesi Ned ve Katarinanın ellerinde ölmüştü. Ned malikanin içinde ki bir kapının önünde durdu. Kan Kudretini depolama yüzüğünün içine soktuktan sonra Katarinaya baktı, Katarina her an tetikte bekliyordu.

Ardından önünde duran kapıyı yavaşça açtı ve içeriye girdi. İçeride ki aurayı hissedebiliyordu. Elçi içeride onu bekliyordu. Ned adım adım Elçiye yaklaşırken Elçi çoktan kaderini kabullenmişti.

'Uzun zamandır bu günü bekliyordum.' dedi. Sesinde pişmanlık vardı, Ninanın onun klanının felaketi olacağını asla düşünmemişti. Ninayı alırken sadece daha fazla prestij kazanmak istemiş ve Ned'in gelecekte ki gücünden faydalanmak istemişti ama her şey beklemediği şekilde gitmişti. Alex klanı büyük bir borç batağına sokmuştu. Klanın itibarını korumak için neredeyse bütün değerli şeyleri satmak ve borcu ödemek zorunda kalmışlardı fakat Klan Serveti bir mum gibi erimişti. Ucu ucuna Büyük Klan olmaya devam ederken İmparatorluk Elçisi görevinden azledilmişti. Vasıfsız birisi olduğu için klanın büyüklerinden gelen liderliği bırakma baskılarına katlanmak zorunda kalmıştı. Klanı bütün İmparatorluğun düşmanı haline gelmişti ve Alex ile Ninanın evlenme haberinden sonra artık itibarları tamamen yerle bir olmuştu. Alexi red etse ve düğüne katılmasa bile bu hiç bir çare olmamıştı. Nedin Doğu Orduları Komutanının çırağı oldu haberi halka duyurulmadan önce zaten soylular tarafından çoktan öğrenilmişti ve o haberden sonra artık klan vebalı gibi kaçılan bir oluşum haline gelmişti. Resmen bitmişlerdi, ne ellerinde paraları kalmıştı ne de klanların da geleceğe yönelik yetiştirilecek birileri vardı.