6 yıldır Çırak sıralamasında birinci olan kişi, lakabı gök gürültüsü olarak anılan çırakların en güçlüsü olarak tanınan kişi surların arkasında sırasının gelmesini bekliyordu. Yıllar içinde bir çok çırağı kendi elleriyle katletmişti. Elinde taşıdığı büyük balta çıraklar hatta askerler arasında bile efsane haline gelmişti. Kibirli ve acımasızdı, işgal ettiği topraklarda sadece askerleri değil insanları hatta çocukları bile öldürmekten çekinmemişti. Üretmek ile ilgilenmemiş sadece sömürmeye odaklanmıştı. Krallığının uzandığı her noktada insanlar acı çekiyor ve açlıktan ölüyordu.
6 Yıldır demir yumrukla tuttuğu 1.sıra ise bugün sallantıdaydı. Aklı öfkesinden dolayı karma karışıktı. Saldırıp krallığını kuşatan Generali yok etmek istiyordu fakat bunu yapacak askeri yoktu olsa bile dışarıda onu bekleyen askerlerin gücü korkutucu seviyedeydi. Garez Düellosu ise sadece çıraklar arasında kullanılan bir sistemdi. Onun kalesini kuşatan kişi ise eski bir kraldı ve artık sadece sıradan bir askerdi. Ona Garez Düellosu önerse bile elde edeceği hiç bir şey yoktu ayrıca kazanabileceğini de düşünemiyordu ve kaybetme fikri onu çılgına çeviriyordu.
Surların üstünden kalesini kuşatmış 8 milyonluk orduya bakarken uzaktan yaklaşan ufak bir toz bulutu gördü.
'Demek sonunda yüzünü göstermeye karar verdi! Seni kendi ellerimle yok edeceğim Ned Kan!' dedi ve öfkeyle dişlerini sıktı. Yumruğuyla taş surlara vurdu .
Depolama yüzüğünde tuttuğu zırhını ve kılıcını giyindikten sonra kalenin kapısına yöneldi. Bu sırada Ned Generalin yanına gelmişti.
General gülümseyerek kollarını açtı ve 'Hoş geldin Ned. ' dedi. Ardından arkasına sıralanmış 5 kişiye baktı ve, 'Görüşmeyeli grubun daha da genişlemiş. Hahaha geleceğin korkutucu gücü şuan gözlerimin önünde şekilleniyor. Ne kadar da harika. '
Ned gülümseyerek samimi bir şekilde karşılık verdi,
'General övgü dolu sözleriniz her zaman beni mutlu ediyor. Size yeni dostlarımı tanıştırmak istiyorum. Bu bayan Alya, kendisi Suikast konusunda uzmanlaşmıştır.'
General Alya ya baktı ve muzip bir şekilde gülümsedi.'Ne kadar da güzel bir bayan, ayrıca bir suikastçi. Suikastçiler gerçekten çok korkunç varlıklardır. Umarım gelecekte en iyi şekilde Ned i desteklersin.' dedi. Alya başını eğdi ve 'Teşekkür ederim efendim. Elimden geleni yapacağım.' dedi.
Alya karşısında duran kişinin akıl almaz gücünü biraz bile olsa hissedebilmişti. Şuan bu alanda ki bütün güçler bir araya gelse bile Generale dokunacak güce sahip değildi.
'General diğer yoldaşımın ismi ise Katarina. Kendisi bir şövalye kadar asildir.'
'Katarina, Sen İgor İvanko'un kızı olmalısın. Baban senden övgüyle söz ederdi fakat İvanko Klanının Ned'i efendi olarak seçmene pek sıcak yaklaşacağını düşünmüyorum ama endişelenme İgor benim eski bir dostumdur. Ben onunla konuşup sizlere problem çıkartmamasını söylerim.' dedi. Katarina'nın soğuk ifadesi ilk defa değişti. 'Gerçekten yapar mısınız General?'
'Hahaha... Elbette... Gençler bir yola girdiyse büyüklerin onları desteklemesi gerekir. '
'Minnettarım Efendim.'
Ned Konstantini tanıtmak için elini uzattığında General hemen konuştu,
'Konstantin. İmparatorluğun Gözü nasıl. Onunla yakın zamanda görüşmeyi umuyordum. Eğer benden önce görme şansın olursa mutlaka selamlarımı ilet ayrıca Doğu Orduları Komutanının onun için bir görevi olacağını da söylemeyi unutma.'
'Siz tanışıyor musunuz ?'
'Elbette... Konstantini çocukluğundan beri tanırım. İmparatorluğun Gözü bütün Generaller tarafından tanınan büyük bir şahsiyettir ve klanı çok değerlidir. Konstantinin yeteneklerini haber aldığımızda Doğu Orduları Komutanı bizzat beni ziyaret etmeye ve Konstantini değerlendirmeye göndermişti. '
Konstantin üzgün bir ifadeyle konuştu,
'General ne yazık ki Eyes Klanına bundan sonra gideceğimi düşünmüyorum. Artık kendi yolumda yürüyeceğim.'
'Kendi yolunda? Hmm... İmparatorluğun Gözü ile bir konuşmamda senin bu arzundan ve endişelerinden bahsetmişti. Onu gördüğümde emin ellerde olduğunu ve gönlünü ferah tutmasını söyleyeceğim.'
General ardından Ned'e döndü ve ,
'Ned onlara kendin hakkında her şeyi görme izni verdin mi ?'
'Hayır Genaral sadece bilmelerini istediğim kadarını söyledim.'
General başını salladı ve onaylamadığını gösterdi.
'Bu kadar yetenekli kişileri bir araya getirdikten sonra onlara ne denli büyük bir şahsiyet olduğunu göstermelisin. İzin ver onlara ben anlatıyım.'
'General sizi red edemem ve kararınıza güveniyorum.'
'Şimdi beni çok iyi dinleyin. Ned Kan'nın sıradan bir dahi hatta sizlerden biraz daha yetenekli olduğunu düşünebilirsiniz fakat bu düşünceniz tamamen yanlış.
Ned Kan bu dünyanın gördüğü en görkemli klanlardan birisinin varisidir. Kurucu atasının gücü sadece Dünya İmparatorluğu sınırlarında değil bütün insanların yaşadığı yerlerde bilinir ve ondan bir tanrı gibi korkulur. Sayısız alemde ismi bir tabudur, onbinlerce yıl muazzam ordulara komuta etmiştir ve şuan bile Dünya İmparatorluğunun en büyük gücü olan Kan Kardeşlerini yani sizin bildiğiniz ismiyle Karanlık Tarikatı kurmuştur.
Kimden bahsettiğimi bilmediğinize eminim zira onun ismine dair her şey yok edildi fakat böyle bir kişinin adı asla tarihden silinmez.
Kan Klanının kurucusu ve Ölüm Yiyici olarak nam salmış olan yüce İmparator Han Kan. '
5 kişinin ifadeleri bir anda değişti. Dehşetli gözlerle Ned'e bakarken duyguları karma karışıktı. Ned hakkında bilgileri sadece Nedin göstermek istediği kadardı fakat böyle bir arka plan ve tarihi asla hayal etmemişlerdi. Karanlık tarikatın ismini bilmeyen tek bir kişi bile yoktu. Güçleri öylesine büyüktü ki onlara kafa tutabilecek sadece bir klan vardı ve İmparatorluk haricinde sadece Aydınlık Kilisesi onlara karşı koyabilirdi.
Ned ise bu akıl almaz gücü kuran kişinin kanından geliyordu fakat Han Kanın bilinen zaferleri arasında en küçük olanı Kan Kardeşlerini kurmasıydı. Sayısız güçlü kişi onun isminden ölesiye korkuyordu.
Onlar Ned'i takip ederken sadece potansiyeline güvenmişler ve geleceğine yatırım yapmışlardı fakat şimdi kararlarının ne kadar doğru olduğuna bir defa daha emin oluyorlardı. Anlatılanları başkasından duysaydılar şüphe edebilirlerdi fakat bunları söyleyen kişi Bilge Alemine ulaşmış 1.500 yaşında bir Generaldi.
General konuşmaya devam etti,
'Han Kan'nın kurduğu Kan Kardeşleri sadece gerçek kudretinin ufak bir parçasıydı fakat ben bile gerçek gücü hakkında tam bilgiye sahip değilim fakat tek bir şey söyleyebilirim ki. Han Kan yüz bin yıl önce şuan ki Doğu,Batı,Güney,Kuzey Başkomutan İmparator ve diğer bütün güçlerin toplamından çok daha kudretliydi. Bilge Alemini çok ötesine geçmiş bir şahsiyetti ve Kan Kardeşleri yani Karanlık Tarikat aynı zamanda Doğu Orduları Komutanının yetiştiği yerdir.
Ned ise sadece böyle büyük bir soya mensup değil aynı zamanda 100 bin yıl sonra o soyu tekrar alevlendirecek güce de sahip.
Kime hizmet ettiğinizi iyice anlayın ve onun yolunda kendinizi feda etmekten bile çekinmeyin zira onun yolunda ölmek bile iyi bir amaç uğruna ölmek demektir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASD
FantasyFantastik #1 bir zamanlar. Kurgusal bir boyutta geçen hikayenin baş kahramanı 4 yaşındayken ailesinin ölümüne şahit olmuştur. O günden sonra hayatında ki hiç bir şey aynı kalmamıştı. Hayatını ailesini öldürenlerden intikam almaya ve klanını eski iht...