Dokuz Güneş Tanrısı

Bölüm 38: Altı Biçimli Rüzgar Darbesi

DOKUZ GÜNEŞ TANRISI
C38
Pubfuture'a göre reklamlar

"Zorlu! Aslında Hızlı Gölge Maymunu'nu öldürdü! Ding soyadına sahip olan senin, şu anda başın belada. Bu Hızlı Maymun'un kime ait olduğunu biliyor musun? Cui Hui kötü niyetli bir şekilde gülümsedi ve elini salladı ve diğer öğrencilere Qin Yun'un etrafını sarmalarını emretti.

"Ne demek istiyorsun?" Ding Tianchun, Cui Hui'yi görünce bir şeyler tahmin etti.

"Bu Usta Wei'nin Hızlı Gölge Maymunu, onu gerçekten öldürdün!" Eğer Usta Wei bunu biliyorsa kesinlikle öleceksin. " Cui Hui şeytani bir şekilde sırıttı, daha da vahşi ve şeytani görünüyordu.

Qin Yun'un ifadesi soğuduğunda yumruklarını sıkıca sıktı. Gözleri öldürme niyetiyle doluydu!

"Koşmak!" Ding Tianchun, Qin Yun'a bağırdı. İç gücü, bir kaplanın tavşana saldırması gibi dışarı çıkarken, yere bağdaş kurup oturdu. Cui Hui'ye saldırıp onu alevlere doğru uçuran avına saldıran bir kaplan gibiydi.

Qin Yun'a gelince, etrafı ondan fazla öğrenci tarafından kuşatılmıştı!

"Qin Yun, seni serseri, birinci sınıf öğrencileri arasında kendine bir isim yaptın!" Üstelik Büyük Kardeş Wei'yi kızdırdın ve daha önce İmparatoriçe'ye hakaret ettin. Sen ölü etsin! "

"Böyle bir güce sahip olmak için şeytani bir teknik geliştiriyor olmalısın ve Yang Shiyue hala seni koruyor. Büyük şeytan, artık bizim elimizdesin, kaçamayız!"

"Savaşçı Bedeni aleminin beşinci seviyesinde olsanız bile, dördüncü seviyede ondan fazla kişi tarafından çevrelenirseniz şüphesiz öleceksiniz."

"Ha ha-ha, Ding soyadını taşıyan aptal, gerçekten de onun bu kadar çabuk kaçmasına izin verdi!"

"Eğer onu öldürürsek, İmparatoriçe'nin üzerimize yerleştirdiği bir milyon kristal parayı alabileceğiz. Bunları bölüştüğümüzde pek çok güzel şey satın alabileceğiz. Haha, acele et ve yap!"

"Bu benim birini ikinci kez öldürüşüm. Senden daha fazla deneyimim var. Önce ben gideceğim!"

"Cui laoshi bize birlikte saldıracağını söylemişti. O, Kardeş Wei'yi yenebilecek biri!" Mavi giysili bir genç aceleyle bağırdı.

"Tamam, birlikte gidelim!"

"Saldırı!"

"Öldürmek!"

Qin Yun'un etrafını saran öğrenci grubu gururla bağırdı. Gözleri düşmanlıkla doldu. Onlara göre Qin Yun'u şahsen öldürmek büyük bir heyecan meselesiydi.

Qin Yun'un ifadesi soğuktu. Gözlerinde yüzde yetmiş öldürme niyeti ve yüzde otuz öfke vardı!

Ondan fazla kişinin kuşatmasıyla karşı karşıyayken son derece sakin görünüyordu. Dik dururken, hafifçe gururlu ve mesafeli bir uzmanın aurasını yaydı!

Bir düzine kadar insan hafif bir esinti yaratarak oraya koştu!

Qin Yun zihnine odaklandı. Bir esinti yakaladıktan sonra hızla uzaysal yüzüğünden bir hayalet kılıcı çıkardı!

Ruh deseniyle kazıdığı hayalet kılıcının ta kendisiydi. Yüz jin'in üzerinde bir ağırlığa sahipti ve yarı ruh eseriydi!

"Rüzgar Öldüren Yumruk!"

Üç gencin getirdiği rüzgarı hissetti ve onlara saldırmak için kılıcını sallayarak ileri atıldı!

"Hu!"

Kılıcın üzerinde soğuk bir ışık parladı ve kan sıçramasına neden oldu!

Elini kaldırması ve kılıcını savurmasıyla üç gencin belleri ikiye bölündü!