DOKUZ GÜNEŞ TANRISI
C80
“Qin Yun, öl! Sadece vücudunuzu Usta Wei'ye teslim ederek öfkesi bastırılabilir! ” General Yuan elindeki büyük kılıcı salladı ve güçlü bir şeytani canavarın aurasının eşlik ettiği aniden şiddetli bir rüzgar estiğinde kesmek üzereydi.
Kükreme!
Kaplan şeklindeki bir canavar saldırdı ve General Yuan'ı uçurdu!
Bu çelik kaplandı!
Bu, Qin Yun'un Ding Tianchun ile daha önce karşılaştığı sekizinci seviye Qilin çelik kaplanından başkası değildi!
Bu kadar güçlü bir şeytani canavar General Yuan'ın baş edebileceği bir şey değildi.
Yan Yun da Linghu Çelik Kaplanının ortaya çıktığını görünce şok oldu. Aceleyle Yuan Yanying'i bıraktı, arkasını döndü ve koştu.
Ama Yuan Yanying'in hızla uzun kılıcını alıp aşırı hızla onu takip edeceğini ve kılıcıyla saldıracağını kim düşünebilirdi!
"AHHHhhh
Yan Yun'un sırtında büyük bir delik açıldı. Yavaşça döndü ve korkuyla buz gibi Yuan Yanying'e baktı!
Yuan Yanying gibi zayıf bir kızın gerçekten birini öldüreceğini, hatta onu öldüreceğini hiç düşünmemişti!
Çünkü Hua Ling Dövüş Sanatları Akademisinde her zaman Yuan Yanying'e zorbalık yapmış ve onu bir hizmetçi gibi kullanmıştı. Ama şimdi tek bir darbeyle ciddi şekilde yaralanmıştı!
Qin Yun hiç şaşırmamıştı. Az önce olanları deneyimledikten sonra Yuan Yanying çoktan tamamen olgunlaşmıştı.
Swish!
Yuan Yanying kılıcıyla tekrar Yan Yun'un boynunu kesti. Tamamen başı kesilmişti. Onun kasvetli ve dehşet verici ifadesi Qin Yun'un istemsizce Xiao Yuelan'ı düşünmesine neden oldu!
Çelik kaplan General Yuan'ı çoktan öldürmüştü ama onu yememişti.
Yuan Yanying babasının öldüğünü gördüğünde aniden yüzünden gözyaşları akarak yere oturdu.
Ağladı ve Qin Yun'a bağırdı: "Çabuk ayrıl. İblis canavarı geride tutacağım!”
Konuşmayı bitirdikten sonra aceleyle ayağa kalktı, büyük kılıcını sıkıca kavradı ve Qin Yun'u korumak için Kylin Çelik Kaplanının önünde durdu.
Qin Yun çelik kaplanın gözlerine baktı. Saldırmak gibi bir niyeti yoktu, o yüzden rahatladı.
Linlin Çelik Kaplanının yaralandığı o gün, uyguladığı ilaç tam olarak buydu. Artık ona saldırmadığına göre, minnet borcunu ödemelidir…
İçini çekti ve Yuan Yanying'e şöyle dedi: "Bu kaplanın kendine ait bir aklı var. Sana saldırmayacak. Kendine dikkat etsen iyi olur!”
Yuan Yanying, Qin Yun'un Alevli Bulut Adımlarıyla kamptan çıktığını gördüğünde tam bir şey söylemek üzereydi. Qin Yun'u daha önce nasıl hayal kırıklığına uğrattığını hatırladığında yalnızca minnettar hissedebildi ve gözyaşlarına boğuldu.
Ayrılan öğrenciler de ormandan döndü.
Geri döndükleri anda çelik kaplan yüksek bir kükreme çıkardı. Bu aura onları o kadar korkuttu ki her tarafları titredi.
“Bu sekizinci aşama canavarı, Çelik Qilin Kaplanı! General Yuan öldüğüne göre oraya gitsek bile bu bir çıkmaz sokak. Herkes koşun! Bir öğrenci şok içinde bağırdı, arkasını döndü ve koştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dokuz Güneş Tanrısı
FantasyQin Yun, Qin İmparatorluğu'nun düşmüş veliaht prensi. Dokuz güneş dünyasının dövüş mirasını devralır. Cephaneliğindeki muhteşem dövüş mirası, parmak uçlarındaki çılgın yazı teknikleri, etrafı düşmanlarla ve bol bol güzelliklerle çevrili. Ama Qin Yun...
