Dokuz Güneş Tanrısı

Bölüm 83: Dönem Sonu Değerlendirmesi

DOKUZ GÜNEŞ TANRISI
C83

Diğerleri dövüş sanatlarının mirasını tartışmak için Mavi Ruh Yıldız Sarayına davet edildiler.

Qin Yun bu meselenin o kadar basit olmadığını hissetti. Kesinlikle bir fayda alışverişi olacaktır.

Başkan Zhang, Qin Yun ve Yang Shiyue'yi birlikte Hua Ruhu Dövüş Akademisine kadar takip etti.

Qin Yun aniden şunu söylediğinde üçü geri dönüyorlardı: "Başkanım, Wei Xuankun'dan Renksiz Meyveyi buldum."

Bunu duyan Müdür Zhang aniden durdu.

Ding Tianchun, başkalarına karşı son derece sorumlu olan sadık ve dürüst bir adamdı. Şimdi o ve oğlu zehirlenmişti ve neredeyse ölüyordu.

Müdür Zhang, batan bir ses tonuyla sordu: "Geçen seferki deneyimsel öğrenim, Profesör Ding'le aranızda ne oldu?" Sakatlığının nedeni kesinlikle bu kadar basit değil! ”

“O ve ben bir Hızlı Maymunla tanıştık. Sahibi olan şeytani bir canavardı. Daha sonra Profesör Ding tarafından öldürüldü.” Qin Yun içini çekti ve şöyle dedi: "Profesör Ding bu meselenin basit olmadığını söyledi. Dikkatsizce konuşmama izin vermeyeceğini ve bana Hızlı Maymun'u vereceğini söyledi.”

"Canavar tasmanız var mı?" Müdür Zhang'ın ifadesi birçok şeyi düşünürken soğudu.

Qin Yun canavar tasmasını çıkardı ve ona verdi.

Müdür Zhang onu aldı ve ona baktı ve öfkeyle şöyle dedi: "Bu gerçekten o yaşlı haydut Usta Wei! Önce geri dönüp Profesör Ding'in zehrini iyileştirelim! ”

Yang Shiyue endişeli bir yüz ifadesiyle sordu: "Müdürüm, buraya geldiniz, kimse onlara göz kulak oldu mu?"

Müdür Zhang, “Elbette var. Hua Ling Wu Akademimizdeki en güçlü insanlar onları izliyor. Merak etme!"

Hua Ling Wu Akademisindeki en güçlü kişi elbette kendini nadiren gösteren Müdürdü.

Artık nihayet dışarı çıktıklarına göre, Mavi Ruh Yıldız Sarayı nedeniyle burada olmaları oldukça muhtemeldi.

… ….

Panzehir biraz zaman alabilir. Renksiz Meyveyi Dean Zhang'a teslim ettikten sonra Qin Yun, Yang Shiyue ile birlikte bambu ormanındaki eve döndü.

“Elinizde hâlâ Mor-Altın Uçan Ruh Taşı var. Artık işe yaramaz olsa da satmamalısın.” Yang Shiyue, Qin Yun'u ciddi bir şekilde uyardı.

“Ayrıca Ruh Uçuşu Taşı'nı aldığımızı kimseye söyleme. Bu sefer buraya geldiklerinde Mavi Ruh Yıldız Sarayı'nda bir şeyler ters gitmiş olmalı, bu kadar değerli bir eşyanın uçmasının nedeni de buydu. Kısacası Blue Spirit Star Palace'ın gelişinin buranın yapısına ve alanlarına büyük etkisi var. ”

Konuşmayı bitirdikten sonra aceleyle uygulama yapmak için odaya girdi.

Qin Yun aceleyle odasına döndü ve Du Yayan'ın ona fırlattığı kağıt topunu çıkardı.

Kağıt buruşmuş olmasına rağmen iki kağıt parçasının çok eski olduğu belliydi.

İçinde yazılı iki ilahi vardı, ikisi de çok tuhaftı.

Her bir kelimeyi tanıyordu ama onları birbirine bağladıktan sonra anlamadı. Her kelimenin ardındaki anlamı anlamanın bir yolu yoktu!

"Shui Yi Hui, bunun Lan Xiao tarafından yaratılmış bir dövüş sanatı olduğunu ve onları kızdırmak için kullanıldığını söyledi. Binlerce yıldır ortalıkta dolaşıyor. Gerçekten sadece dalga geçmek için mi?” Qin Yun derinden kaşlarını çatarak iki ilahiyi tekrarladı: "Hiç anlamıyorum!"