Dokuz Güneş Tanrısı

Bölüm 47: Cennetin Dövüş Ruhları

DOKUZ GÜNEŞ TANRISI
C47

Usta Wei'nin rüzgarı kullanarak yön verme yeteneğinin mükemmelliğin zirvesinde olduğu söylenebilir, bu da mevcut tüm bakanların mutsuz olmasına neden olur.

Yan Dükü şu anda mükemmel bir ruh halindeydi. Seçkin torunu yok edilmişti ve ardından diz çöküp torununu yok eden Qin Yun'dan özür dileyecekti.

Bir kayayı hareket ettirip kendi ayağını kırmanın anlamı buydu! Sadece ayağına çarpmakla kalmadı, kendi kafasını bile parçaladı!

Kalbindeki kederi ve öfkeyi sakinleştirdikten sonra yavaşça şöyle dedi: "Artık Qin Yun'un şeytani bir sanat geliştirmediğinden eminiz, ancak bu onun hatalı olmadığı anlamına gelmez. O zamanlar, tabu şeytani bir sanat geliştirmesine izin veren kişi Büyük Öğretmen'di."

Yan Qingyu zaten yok edilmişti. Eğer tekrar Qin Yun'un önünde diz çökerse Yan Dükü, Cennetsel Qin Ulusunun alay konusu olacaktı.

Durum ne olursa olsun diz çöküp hatalarını Qin Yun'a itiraf edemezdi!

Qin Yun, Yan Dükü ve bir grup eski yetkilinin de benzer bir tavır sergilediğini gördü. Öfkeli ve soğuk bir sesle şöyle dedi: "Bu, şeytani sanatlar geliştirdiğim için hepinizin ruh damarımı sakatlamanızın doğal olduğu anlamına mı geliyor?"

Yan Dükü, Qin Yun'un sözlerinden dolayı öfkelendiğini görünce elinde olmadan yüreğinde bir mutluluk hissetti. Alaycı bir ton kullanmaya devam etti ve alay etti, "Ruh damarınızı almamızın nedeni, Büyük Öğretmen'in şeytani sanatlar geliştirmesine göz yumduğunuz için sizi cezalandırmaktı. Bunun derdi ne?"

“Sizin ruh damarınızın veliaht prensinkiyle başarılı bir şekilde birleşerek onun altı meridyenden nadir bir yetenek haline gelmesi iyi bir şey. Gelecekte en güçlü imparator olacağı gerçeğini telafi etmek için bu yeterli.”

Bu sözler yüzünden Qin Yun'un öfkesi alevlendi. Yumruğunu sıkarken iç Qi'nin alevleri vücudundan dışarı fırladı. Alevler öfkeyle parıldadı!

Yan Dükü bunu görünce yüzünde alaycı bir ifadeyle başını kaldırdı. "Bana ne yapabilirsin?"

Yang Shiyue bu sahneyi gördüğünde ve Qin Yun'un öfkesini hissettiğinde çileden çıktı.

İfadesi son derece soğuktu ve soğuk bir şekilde konuştu: "Ne olursa olsun, bugün hepiniz diz çökmeli ve hatalarınızı Qin Yun'a itiraf etmelisiniz! Daha önce önümde söz verdiğin şeyler yapılmalı. Daha önce hangi hataları yaptığı umurumda değil! ”

Sesi öldürme niyetiyle doluydu!

Yan Dükü'nün canı sıkılmıştı. Başkalarının onun küçük bir kızdan korktuğunu düşünmesini engellemek için öfkeli bir şekilde alay etti: “Eğer diz çökmezsem bana ne yaparsın? Bizi öldüremez misin? "Yan Klanım henüz Dövüş Dao alemine adım atmamış olsa da, Dövüş Bedeni aleminin 9. seviyesinde hala birkaç tane var!"

Yang Shiyue bir 9. seviye Dövüş Bedeni gelişimcisiydi, ancak buradaki bakanlar arasında birkaç 9. seviye Dövüş Bedeni gelişimcisi vardı.

Uzun süredir savaş alanındaydılar ve sayısız insanı öldürmüşlerdi. Dövüş deneyimi açısından kesinlikle Yang Shiyue gibi yirmi yaşındaki bir kızdan daha deneyimliydiler.

Yan Dükü eski konulara ve birkaç öğretmene baktı. Bir anda kendini daha rahat hissetti. Bunlar onun insanlarıydı.

Gururla başını kaldırdı ve devam etti: "Eğer diz çöküp hatalarımızı kabul etmezsek bize neler yapabileceğinizi görmek isterim."

Sadece verdikleri sözleri yerine getirememişler ve bu tür şeyleri defalarca yapmışlardı. Eğer diz çöküp hatalarını Qin Yun'a itiraf etselerdi bu gerçekten utanç verici olurdu!