Dokuz Güneş Tanrısı

Bölüm 135: Korkunç Ayna

DOKUZ GÜNEŞ TANRISI
C135
Bölüm Müziği King Gnu: Specıalz Medya ekledim canlarım Dinleyin)

Xiao Yue Mei bileziği taktıktan sonra Kaynak Sınıfı Dövüş Sanatları Akademisi öğrencilerinin yüzlerinin kıskançlıkla dolduğunu gördü. Kendini hemen çok iyi hissetti ve son derece mutlu oldu.

Elbette bu kadar çok insanın önünde gerçek yüzünü açığa vurmazdı. Aksi takdirde sevinçten havaya uçacaktı.

Yumuşak bir şekilde ona şöyle dedi: "Teşekkür ederim Büyük Kardeş Yun!"

Bundan sonra kanını tutma bileziğine damlattı. Beyaz bir ışık parlamasıyla onu başarılı bir şekilde usta olarak kabul etti.

Xiao Yue Mei hemen çantayı ve vücudundaki kılıcı içerideki boşluğa koydu.

"Saklama bileziği mi? O öğretmenlerin bile bu kadar iyi bir depolama ruhu eseri yok, değil mi?"

"Evet, bir depolama ruhu eseri, ne kadar küçükse o kadar iyi! Bizimki gibi büyük yükler en kötüsüdür! Hatta daha iyilerinin kolye, yüzük, başparmak yüzükleri ve benzerleri olduğu söyleniyor. "

"Ne oluyor Qin Yun? Böyle bir şeyi nasıl bu kadar gelişigüzel verebilir?" Kendi kadının bile olsa, onu öylece vermemelisin.

Du Gui güldü ve şöyle dedi: "Artık yola çıkabiliriz. Umarım hepiniz bir ay sonra canlı olarak dönebilirsiniz."

Üç ekip, özgüvenle dolup taşarak vadiden Bulut Ejderhası Sıradağlarının derinliklerine doğru yürüdü.

O ayrılmadan önce Xie Wufeng, Huo Zhong ve Murong Datong, Qin Yun'u uğurlamak için geldiler...

Qin Yun ve Xiao Yue Mei vadiden ayrıldıktan sonra en yüksek hızlarında koşmaya başladılar.

Saldırıya uğramamak için diğer iki takımdan uzak durmak zorunda kaldılar.

Xiao Yue Mei ayrıca Qin Yun'un birçok düşmanı olduğunu biliyordu. Dahası, o bir Yazıt Ustasıydı ve değerli ruh kalıplarını biliyordu. Dikkat çekmesi çok muhtemeldi, bu yüzden iki takımın Qin Yun'a saldıracağından endişeliydi.

"Ayak izlerimizi ve auramızı temizlemeyi unutma ki o adamlar bizi takip etmesin." Xiao Yue Mei şunları söyledi: "Bu iki takımın zihinsel gücü bizimki kadar güçlü olmasa da ikisi de Siyah Seviye Dövüş Sanatları Akademisine erken girdiler ve King Kong Bone'da eğitime başladılar. Eğer onlar tarafından kuşatılır ve saldırıya uğrarsak bu çok tehlikeli olur."

"Yue Mei, kız kardeşin Gökyüzü Kaynak Dövüş Okulunda ve onun aldığı eğitim sıradan öğrencilerinkinden farklı olmalı, değil mi?" Qin Yun sordu.

"Aynı olabilirdi ama kendini daha güçlü kılmak için çok daha acımasız bir yetiştirme yöntemini seçti." Xiao Yue Mei durdu ve çevresindeki izleri dikkatlice temizlemeye başladı. O, Qin Yun'dan çok daha temkinliydi.

Qin Yun, bir hayalet canavarın her taraftan saldırması ihtimaline karşı tetikte kaldı.

Xiao Yue Mei elini kaldırdı ve bileğindeki saklama bileziğini salladı ve güldü: "Bu saklama bileziği gerçekten bana mı verildi? Geri almayın! "

"Geri istesem bile onu bana geri vermeyeceksin!" Qin Yun gülümseyerek şöyle dedi: "Bu bir etli çöreğin bir köpeği dövmesi gibi. Geri dönüş yok..."

"Sen köpeksin!" Xiao Yue Mei cilveli bir şekilde şunları söyledi: "Acele edin ve gidin, henüz onlardan çok uzakta değiliz... Doğru, Öğretmen Du bize ruh canavarlarını nasıl bulacağımızı söylememiş gibi görünüyor. "

Qin Yun onu nasıl arayacağını bilmiyordu. En son girdiğinde şeytani bir canavarın varlığını hissetmemişti.

"Derinlere bak. O Mavi Ruh Yıldız Sarayı öğrencileri geçen sefer derinliklerde pusuya düşürüldüler." dedi Qin Yun.